Yüz yüze eğitim başladı.

Uzun bir salgın döneminden sonra anasınıfı ve birinci sınıfların yeniden açılması öğrenci velilerini ikiye hatta üçe böldü.

Kimileri okulların açılmasından yan.

Bir kısmı ise tamamen karşı!

Bazıları ise kararsız!

Anlayacağınız milli eğitim okulların açılmasında kararlı ama velilerin büyük bir kısmı hala ne yapacağını bilmiyor…!

***

Doğrusu çocuklarını ana sınıfına ve birinci sınıflara göndermek zorunda kalan veliler bu konuda pek de istekli değil.

Ortaokul ve lise düzeyindeki sınıflar yüz yüze eğitime başlamış olsa onlara “korona virüsünden” korunmak için neler yapmaları gerektiğini anlatabilirsiniz.

İyi kötü 13-14 yaş ve üstü çocuklar da bu uyarıları dikkate alır.

Ancak anaokulu ve ilkokul düzeyindeki çocuklara bunu anlatmak zor!

Henüz 5-6 ve hatta 8-9 yaşlarındaki çocuklara “maske” ve “sosyal mesafeden” bahsetmek onlara “oyun” gelir.

Bu çocuklar da bir müddet sonra bu “oyundan” çok çabuk sıkılır.

Ondan sonra bir de bakmışsınız ki ne “maske” kalmış ne de “sosyal mesafe…!”

***

İşte velilerin tedirginliği de bu.

Allah muhafaza bir çocuğa “korona virüsü” bulaşması, bütün sınıfın “karantinaya” alınması anlamına gelir.

Belki de sadece bir sınıfla kalmaz “korona virüs” bütün okulla yayılabilir.

Yalnız okula yayılmakla da kalmaz.

Bu çocuklar yoluyla “korona virüs” evlere kadar da ulaşır.

Hele bir de evde “65 yaş üstü” dede ve nine varsa ayıkla pirincin taşını…!

***

Diyeceksiniz ki;

- Tedirgin olan çocuğunu okula göndermesin.

- Zaten velilerin çocuğunu okula göndermek gibi bir mecburiyetleri de yok.

Doğru ama pratikte durum hiç de öyle değil.

Özel okulun ana sınıfına başlayan çocuk okula ya gidecek ya da gidecek.

Zira özel okullar anasınıfından başlayarak “tabancı dille” eğitim veriyor.

Çocuğa evde yabancı dil dersi nasıl vereceksin?

Çocuk bu seneyi ıskaladı mı bir yıl kaybetti demektir…!

***

Anlayacağınız çocuklarını özel okulların anasınıfına kaydettiren velilerin seçme şansı yok.

Seve, seve çocuklar okula yollanmak zorunda.

Çocuğunu Milli Eğitim Bakanlığı’nın anasınıfına yollayan bir veli çocuğunu okula göndermeyebilir.

Ancak;

Çocuk özel bir okulun anasınıfına başladıysa o çocuğun velisi;

- Çocuğumu okula göndermiyorum.

Diyemez…!

***

Elbette okullar açılmalı.

Şayet bu okullar açılmazsa maalesef bir nesil kaybolup gider.

Ancak bir nesli kaybetmemek adına gerekli önlemler alınmazsa sadece bu nesli değil, orta kuşak nesli de toptan kaybedebiliriz.

- Nasıl bir önlem alınır?

- Neler yapılır?

O milli eğitimin konusu.

Ancak özellikle anaokulu ve ilkokul düzeyindeki eğitim diğerlerinden ayrı tutulup belki yeniden bir gözden geçirilmelidir…!