İslam kitabı Kur’an-ı Kerim’de Enbiya Suresinin 35’inci Ayetinde Allah (CC) şöyle diyor: “Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zaten bize döneceksiniz.”

İslam inancının dışında yaşayanlar da ölümün geçek olduğuna inanırlar…

Çünkü bu dünyada tek gerçek ölümdür…

Ölen bir daha geri dönemiyor…

Şimdi gelelim konumuza…

Önceki gün medyadan okuduğum bir habere göre; Sakarya Eğitim ve Araştırma  Hastanesinde Genel Cerrahi bölümünün yoğun bakım servisinde yatan H.T. isimli bir hastanın vefat haberini yakınlarına bildiren M.Y. isimli kadın doktor, annesinin öldüğünü duyan oğlu tarafından saldırıya uğradı…

Öncelikle vefat edene Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarının başsı sağ olsun…

Ve hemen peşinden şunu sormak gerek…

Ölüm haberini veren doktora mı saldırılır?

Bir soru daha…

Doktor hanım ne yapsaydı?

Yine bir soru daha…

Yalan mı konuşsaydı?

Canlının ölümü saklanamaz ki…

Nihayetinde hastanede vefat eden kim olursa olsun bunu kurum, yakınlarına duyurmak zorunda…

Kurumdan herhangi bir personel bunu açıkladığında suçlu mu olmuş oluyor?

Anlayamadığım konu şu…

Ölüm haberi acıdır, kabul…

Hele hele bu ölüm haberi çok yakınınız ise bu daha da acıdır ama bu acınızı haberi verenden çıkartmak doğru olmasa gerek…

Bu dünya geçicidir…

Bu dünyada yaşam var ama sonsuz değildir…

Yani ölüm var…

Onun için bir yakınınız vefat ettiğinde haberi verene saldırmak yerine yasını tutunuz…

Çünkü bu tür tavır ve davranış ne insanidir ne de İslami’dir…

Sağlıcakla kalın…