Bu işin şirazesi artık iyice kaydı.

Kim kime ne tutturursa gidiyor.

Artık marketler dışında mağazalar da “poşet” bedeli almaya başladı.

Hem de büyük küçük mağaza demeden hepsi “poşet” bedeli talep ediyor.

Sadece “poşet” bedeli değil.

“Hediyelik” eşya aldığınızda da “ambalaja” bile bedel talep ediyorlar.

Bu tam bir “fırsatçılık” değil de ne…?

***

Yahu mağaza bu!

Aldığın gömleği, ceketi, pantolonu elinde öyle taşıyacak halin yok!

Mağazadan çıkarken mutlaka bir “poşetin” içine koyacaksın.

Kalkıp bir mağazadan satın aldığın giysileri içine koymak için “poşet” parası talep etmek de n’oluyor?

İnsanlar mağazalardan bir şeyler almaya gittiğinde de yanında poşet veya “pazar filesi” taşıyacak değil!

Böyle bir anlayış olur mu?

***

Bazı mağazalardaki “fırsatçılık” sadece bununla yani poşet parası talep etmekle kalsa iyi!

Eğer bir yakınınıza özel bir güne istinaden hediyelik eşya almışsanız sakın ha “hediye paketi” yaptırmaya kalkmayın.

Zira hediyelik eşya aldığınız mağaza görevlisi size; “hediye paketi yapmamızı ister misiniz?” diye sorduğunda gelecek cevaba hazırlıklı olun.

Siz doğal olarak “evet” dediğinizde karşınıza bu defa da “hediye paketi hazırlama bedeli” çıkacak.

“Hediye paketi” hazırlama karşılığında sizden “1 TL” para istenecektir…!

***

Ayıp yahu;

Meydanı boş bulup milleti bu kadar kazıklamaya kimsenin hakkı yok.

01 Ocak 2019 tarihli “naylon poşet yönetmeliği” gayet açık.

Poşet başına alınacak olan bedel “25 kuruş” olarak belirlenmiş.

Öyleyse mağazalar hangi “yönetmeliğe” dayanarak “1 TL” talep ediyor.

O da yetmiyormuş gibi ayrıca birde “hediye paketi hazırlama” bedeli olarak “1 TL” daha talep ediliyor?

Zaten bu millet sattığın “markaya” avuç dolusu para ödüyor.

Bir de “poşet” parası, “hediye paketi hazırlama” parası almak n’oluyor…?

***

Buraya yazıyorum.

Şu “poşet” işine bir çeki düzen verilmezse bunlar daha da azar.

“Sinekten yağ çıkarmanın” çaresini arar.

Yarın bu mağazalar vatandaştan “ayakbastı” parası olarak “1 TL” de ister.

Keyfiyet bu ya;

Vatandaştan “vitrine bakma bedeli” diye “50 kuruş” almaya bile kalkarlar.

Gülmeyin!

İnanın onları da yaparlar!

Zira şu “poşet” işinin artık iyice suyu çıktı…!

***

Buradan bu işin sorumlularına sesleniyorum.

Denetim mi yapacaksınız, kontrol mü yapacaksınız, ne yapacaksanız biran önce yapın.

Milleti durduk yerde mağazaların “kucağına” atmayın.

Daha doğrusu milleti mağazalarda “keriz” yerine koydurmayın.

Milleti zaten “çarşamba pazarında” ki tezgâhta “10 TL” olan bir malın, üzerine bilmem ne markası iliştirip “600-700 TL’ye” satıp “enayi” yerine koyuyorlar.

Bir de “poşet” parası ve “hediye paketi hazırlama” parası diye ufak ufak soydurmayın!

Nitekim bu millet ufak ufak yediği “kazıkların” hesabını bir şekilde sormasını biliyor!

Nitekim soruyor da.

Bizden hatırlatması…!