Sakarya Valiliği’nin talimatı doğrultusunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevden alınan okul müdürleri ile ilgili veliler kapı kapı dolaşmaya başladı.
Kimi medya kuruluşlarını ziyaret edip okul müdürlerinin göreve iade edilmeleri için destek arayışına çıktı, kimi de “eylem” yapıp “imza kampanyası” başlattı.
Elbette bu ülkede yaşayan herkesin kanunların el verdiği ölçüde eylem yapmak gibi bir hakkı var. Yeter ki işin içine “siyaset” ve kırma dökme girmesin…
Ancak 17 Ağustos İlköğretim Okulu adına eylem yapıp “bildiri” okuyan veliler sanki işin içine biraz siyaset karıştırdı.
Son günlerde herkesin çok hassas olduğu bir konuyu okul müdürlerinin görevden alınmasına alet etmek, doğrusu hiç hoş olmadı.
Zira işin içine “demokrasi nöbetleri” karıştırılmadan “eylem” yapıp “imza kampanyası” başlatmak daha anlamlı bir duruş olurdu…
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Her “demokrasi nöbetine” katılanı farklı bir yere koymak doğru değil.
Böyle bir örnek vererek okul müdürlerine “fayda” sağlamayı düşündüğünüz bir anda tam tersi “zarar” da verebilirsiniz.
Nitekim biri çıkıp “o demokrasi nöbetlerine katılanlar arasından ne FETÖ’cüler çıktı da hepsi tutuklandı” derse buna verecek cevabınız olmaz…
O yüzden aman dikkat! Durduk yerde destek olalım derken “eylem” yaptığınız okul müdürlerine farkında olmadan kötülük yapmayın.
Siz o tür konulara hiç girmeyin. O konular devletin işi. Devlet gerekli “istihbaratını” yapar ve tavrını ona göre de belirler.
Kaldı ki okul müdürlerinin açığa alınmalarının sebebi de bu değil. Tamamen “Kaynak kitap” alınması ile ilgili. Yani aman dikkat!…
Ben görevden alınan dört okul müdürünü tanımam bilmem. Yolda karşılaşıp iki kelam ettiğimizi de sanmıyorum.
Dolayısıyla bütün okul müdürlerinin vatanına ve milletine bağlı isimler olduğuna inancımız sonsuzdur.
Ancak vatanına ve milletine bağlı olmak demek kanunlara veya amirlerinin verdiği “kararlara uymama keyfiyetini” onlara vermez. Sadece onlara değil kimseye vermez…
Öte yandan “kaynak kitap konusunda okul müdürü değil öğretmenlere biz baskı yaptık” gibi “çocuksu” ifadelere başvurmanız da hoş değil.
Siz çıkıp demokratik hakkınız olan “eyleminizi” yapın. Olmadı başlattığınız “imza kampanyasını” genişletin. Hatta “Milli Eğitim Bakanı’na” kadar çıkın.
Sonuç alırsınız veya alamazsınız ama her türlü karara da saygılı olun. Hele “vatan millet Sakarya” faslını n’olur milletin takdirine bırakın. Zira bu iş o kadar ucuz değil…