Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün geçtiğimiz günlerde, Suriyeli sığınmacılara kollarını açan Kilis halkı için Nobel Barış Ödülüne Adaylık Başvurusunda bulundu…
Nobel barış ödülü verilir mi verilmez mi onu önümüzdeki günlerde göreceğiz…
Ancak bu mektubun tarihi bir öneme sahip olacağı kuşkusuz…
Çünkü…
Ancak bu kadar güzel anlatılır, Türkiye’nin sığınmacılara olan yardımı…
Sayın Üstün’ü tebrik etmek gerek…
Lakin bazı aklı evveller bu başvuruya ağız büküyorlar…
‘Bu tür konular için Nobel’e başvur yapılır mı?’ diye…
Nobel Barış ödülü, insanlığa hizmet eden herhangi bir konuda kişi ya da kurumlara verilen bir ödüldür…
Ne yani; Kilis ilinde yaşayan vatandaşlarımızın mazlum Suriye halkına kucağını açması, elinden gelen tüm misafirperverliğini göstermesi Nobellik olmayacak da, ne olacaktı?
Kilisli yurttaşlarımızın yaptığı misafirperverlik insanlığa hizmet değil mi?
Bakın beyler…
Bir ilçe düşünün, nüfusu 130 bine yakın ve bir o kadar da misafir insana kucak açmış…
Yani kişi başına bir sığınmacı misafir düşmüş…
Hiç yüksünmemişler…
Hiç gücenmemişler…
Hiç bıkkınlık göstermemişler…
Sığınmacıları ailelerinden biri gibi bağırlarına basmışlar, ekmeğini ve evini paylaşmışlar…
Bundan daha iyi insan severlik olur mu?
Bu insan severlik, Nobel’e aday gösterilemez mi?
Neden küçümsüyoruz bu olayı?
Ya da neden küçümsüyorsunuz bu insanlık dersini?
Beyler…
Biz kökleri üç kıtaya adalet dağıtan bir neslin torunlarıyız…
Bizim damarlarımızda insana değer vermek vardır…
Bizim ruhumuzda mazlumlara kucak açmak vardır…
Bizim genlerimizde evimize sığınan düşmansa bile ekmeği bölüşmek vardır…
Dolayısıyla, Sayın Üstün’ün başvurusu yerinde bir harekettir…
Kim bilir, 2016 yılı ‘Nobel Barış Ödülü’ bu başvuru sonucu değerlendirmeye girer ve belki de Kilis halkı bu ödülü alır…
Mırın-kırın yapacağınıza dilinizle, kaleminizle destek verin, eğer destek vermiyorsanız bari sessiz kalın…
Ayrıca; Nobel başvurusunu, Ayhan bey kendi için yapmadı…
Onun için rahat olun, her şeye muhalif bay-bayanlar…
Sağlıcakla kalın…