Beklenen gün geldi çattı, nefesler tutuldu.

Bugün herkes sandık başına gidip, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri için oyunu kullanacak.

Hepimiz bu seçimin sonucunu merakla bekliyoruz.

Cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları, oldukça kısa süren bir çalışma süresini en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştı.

Gece gündüz demeden, mahalle mahalle, köy köy, kahve kahve, kapı kapı dolaşıp, partilerine, partilerinin cumhurbaşkanı adaylarına ve kendilerine oy istediler.

Milletvekili adayları, sessiz sakin bir şekilde çalışmalarını sürdürürken, cumhurbaşkanı adayları için aynı şeyi söylemek maalesef mümkün olmadı.

Mitingler, toplantılar zaman zaman haddini aşan çekişmelere, kırıcı konuşmalara ve hatta hakaretlere sahne oldu.

Herkes eteğindeki taşı ortaya döktü.

Bu çekişmeler seçmen üzerinde ne kadar etkili oldu, kararsızları kendi taraflarına çekmeye yetti mi, fikirleri değiştirdi mi onu gece yarısına kadar öğrenmiş olacağız.

Bakalım miting meydanlarında toplanan kalabalıklar gerçeği yansıtacak mı, adayların yüzünü güldürecek mi?

Yine her seçim öncesinde olduğu gibi, adaylardan daha çok propaganda yapan, sosyal medya başta olmak üzere, 3-5 kişi bir araya geldiğinde birbirini kırmaktan sakınmayan fanatik partililer, yarın birbirlerinin yüzüne nasıl bakacak?

Hakaretlerin havada uçuştuğu sosyal medyada, kaybedenler bu sefer ne yazıp, ne paylaşacak?

İyisiyle kötüsüyle Türkiye bir seçim sürecini daha geride bırakmaya hazırlanıyor.

Kazanan kim, hangi aday, hangi parti olursa olsun, önemli olanın önce vatan, birlik, beraberlik, barış, huzur olduğunu unutmayalım.

Ve seçim sonuçlarının herkes için, ülke için hayırlar getirmesini dileyelim.