Ankara’da geçen akşam AK Parti Genel Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı Ek Binası’na saldırılar oldu.Bu saldırıların arkasında kimler olduğu konusunda doğru veya yanlış, çeşitli spekülasyonlar yapılıyor.Aslında bu saldırıları gerçekleştirenlerin arkasında bir

Ankara’da geçen akşam AK Parti Genel Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı Ek Binası’na saldırılar oldu.

Bu saldırıların arkasında kimler olduğu konusunda doğru veya yanlış, çeşitli spekülasyonlar yapılıyor.

Aslında bu saldırıları gerçekleştirenlerin arkasında bir örgütün aranmasından çok kimlerin yaptırdığına bakmak gerekir.

Elbette bu tür saldırıları yapmayı kafalarına koyanlar işi bir örgüte “ihale” edip olacakları kenardan izleyecektir.

Burada önemli olan AK Parti Genel Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı Ek Binası’na düzenlenen saldırıların amacının ne olduğudur…

Bir kere öncelikle bu saldırının amacı insanların “huzur ve güven ortamını” bozmaya yönelik olduğu açıkça görülüyor.

Bu eylemle insanlar tedirgin edilip Hükümetin başlattığı “barış sürecini” sekteye uğratmak temel hedeftir.

İnşallah beklenenin aksine birileri akıllarını başlarına toplar da olaylar daha da tırmanma eğilimi göstermez…

Hatırlayın geçtiğimiz pazar günü Sakarya’da da yanlış bir takım yönlendirmeler sonucu bir takım hadiseler yaşandı.

Vatandaşın böylesine hassas ve bir takım görüşmelerin yapıldığı bir ortamda yaşananlar Sakaryalıları huzursuz etmeye yetti.

Neyse ki yaşanan gerginlik daha fazla tırmanmadan yatıştırıldı. İstenenin aksine olaylar münferit kaldı…

Ben şahsen yaklaşık bir haftadır yapılan yayınlarla olayların tırmandırılacağı endişesini taşıdım.

Zira sorumsuzca öyle yayınlar yapıldı ki neredeyse çok büyük bir hadise çıkıp birilerinin “kanı aksın” diye beklendi.

Çok hassas olan bir yara “kaşınarak” adeta farklı beklentiler içine girildi. Ama Sakaryalı her zaman olduğu gibi yine “sağduyulu” davranmasını bildi…

Kim ne derse desin AK parti Hükümeti “terörü” sonlandırıp “akan kanı” durdurmak adına bir adım attı.

Bu girişimin ardından birileri, anında devreye girerek atılan bu adıma “çelme” takmak için elinden geleni yapmaya başladı.

İşin tuhafı AK Parti’nin ortaya koyduğu çözüm önerisine karşılık kimsenin de karşı teklif getirdiği yok. Beklentiler sadece devletin bu işin “askeri” yöntemlerle çözmesi…

Netice itibariyle AK Parti Hükümeti başlattığı bu “süreci” her şeye rağmen bitirmekte kararlı.

En büyük “hakim” olan vatandaş da “sureci” sükûnetle takip ediyor. Bu “sürecin” sonuçlarına bakarak da elbette bir karar verecek.

Vatandaşın tek beklentisi “uhulet ve suhuletle” bu “sürecin” tamamlanmasıdır. Zira vatandaş bu “süreçten” memnun olup olmadığını “sandıkta” söyleyecektir…