Dün TÜVASAŞ’tan ilginç bir açıklama geldi. Yapılan yazılı açıklamada TÜVASAŞ’a operasyon yapılmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili uzun uzadıya verilen bilgilere göre zaten müfettiş ve bilirkişi tarafından evraklar hazırlanarak Cumhuriyet Savcılığı’na verilmiş.

Savcılık da soruşturma kapsamında hazırlanan dosyalar ile ilgili araştırmasını yapmış ve evraklara da el konmamış…

Öncelikle bu açıklamayı kim gönderdiyse önce usul ve erkânı iyi öğrensin. Yapılan açıklamaya ismini ve unvanını yazsın.

Nitekim TÜVASAŞ’ta Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü sıfatıyla o koltukta oturan Muharrem Aksoy isimli bir zat var.

Öyleyse Basın Müdürü dururken fabrikada çalışan birinin mail adresi üzerinden isimsiz bir açıklama göndermek de n’oluyor…?

Gelen o isimsiz açıklamada ne derse desin, TÜVASAŞ’ta ortaya çıkan durum tam bir operasyondur. Bunun başkaca bir izahı da yoktur.

Zaten Türk Dil Kurumu da operasyonun tanımını “suçluların yakalanması için düzenlenen bir dizi eylem” diye tarif eder.

Bu eylemler için de devletin savcısı, polisi, müfettişi ve bilirkişisi velhasıl her kurumu ortak hareket eder. Yani bu sadece polisiye bir eylem olarak sınırlı kalmaz…

Müfettiş, bilirkişi TÜVASAŞ’a niye geldi? Ortada bir suç var ise bu suçluların ortaya çıkarılıp cezalandırılması için inceleme yaptılar.

Sonuçta adamlar TÜVASAŞ’tan bütün belge ve bilgileri istedi, siz de “tıpış, tıpış” getirdiniz. Gerekli gördükleri evraklara da bal gibi “el koydular.”

Gözaltına alınan şahıslar hakkındaki işlemler de, TÜVASAŞ’ta “el konulan” bu evraklar sayesinde yapıldı…

Kimse kusura bakmasın. Bugün ortaya çıkan skandalları kimsenin hafife alıp “operasyon” yapılmadı havasına sokmaya hakkı yok.

Ortada devleti zarara uğratan bir durum var ve bunu ortaya çıkartmak da en başta TÜVASAŞ’ın görevi olmalıydı. Müfettişlerin ve bilirkişinin değil.

Peki, ne oldu? 2010 yılında patlak verdiği anlaşılan bu olaya bugüne kadar sessiz kalınıp olan biten halının altına süpürüldü…

Bugünden tezi yok TÜVASAŞ’ta idari kadroda görev yapan ne kadar müdür, daire başkanı vs, varsa hepsi görevden alınmalı.

Tabi bunun içinde önce TÜVASAŞ’a bir Genel Müdür atanmalı. Sonra da TÜVASAŞ kadroları baştan aşağıya yeniden şekillenmeli.

Nitekim mevcut kadroyla ancak “operasyon yapılmadı” diye açıklama yaparsınız ama “TÜVASAŞ çıplak” gerçeğini artık gizleyemezsiniz…