Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Şehir Paylaşmaktır” sloganı adı altında “trafikte farkındalık” projesi başlatıldı.

Bu projenin amacı trafik kurallarına tam uyulan, yolları cadde ve sokaklarıyla tam güvenli bir şehir oluşturabilmek!

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin başı çektiği Sakarya Valiliği ile bazı sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği bu proje için şimdiden kollar sıvandı…

Tabi projenin tanıtımı sırasında yapılan konuşmalara bakacak olursa kâğıt üzerinde bu proje başarılı olacak gibi duruyor.

Ancak proje uygulamaya geldiğinde nasıl hayat bulacak, hayatımızı gerçekten kolaylaştıracak mı orası biraz şüpheli.

Nitekim panellerle, eğitim programlarıyla görsel bir takım katkılar sunmakla bu işi çözmek o kadar kolay değil…

Trafik eğitimi dediğimiz konu birçoğumuz için sadece ve sadece “ehliyet” alana kadar olan süre içinde geçerlidir.

O ehliyeti cebimize koyduk mu artık kitaplarda yazılan trafik kuralları “rafa” kaldırılmış ve kuralsızlık adeta kural haline gelmiştir.

Hele bir de aracın şoför koltuğuna oturduk mu artık trafikte bireysel kurallarımız geçerlidir ki bu kurallara da herkes uymak zorundadır…

Aslına bakarsanız trafikte farkındalığı oluşturulabilmenin en temel kuralı çocuk yaşta verilen eğitimle başlamalıdır.

Gerçi bu konuda özellikle bazı babalar çocuklarına daha küçük yaşta trafikte farkındalığı sağlamak adına ciddi bir eğitim veriyor.

Mesela zaman zaman yollarda bir babanın şoför koltuğunda kucağındaki 2-3 yaşındaki çocuğa “direksiyon eğitimi” verdiğine şahit oluyoruz…

Şimdi şöyle bir düşünün; 2-3 yaşında babasının kucağında direksiyon tutan bir çocuk, 13-15 yaşında trafiğe çıkıyorsa bu çocuğa nasıl bir farkındalık vereceksiniz?

Yarın ehliyetini cebine koyduğunda potansiyel bir “trafik canavarı” olup çıkan bu sürücüden kendinizi nasıl koruyacaksınız?

Bu sürücüye “sarı ışıkta” geçilmeyeceğini, kavşak içindeki aracın geçiş üstünlüğü olduğunu vs. nasıl anlatacaksınız…?

Düşünce süper, yapılacak olanlar da bir farkındalığın oluşması için olmazsa olmaz konular. İyi de kendi kurallarımızın geçerli olduğu trafikte kime ne anlatacaksınız?

Hala daha meydana gelen kazaların yarısından fazlasının altında “alkol” çıkıyorsa kimde hangi farkındalığı oluşturacaksınız?

Elbette “eğitim” şart, ama önce cezaların ağırlığı insanlarda farkındalık oluşturmalı. Yoksa yalnız başına “trafikte farkındalık, laf-ı güzaf” olarak kalır…