Ramazan Ayı’nın 2’nci gününde İstanbul’dan gelen “terör” saldırısı haberi adeta yüreklerimizi dağladı.
Teröristlerin düzenlediği bombalı saldırı sonucu içlerinde polis ve sivillerin bulunduğu toplam 12 kişi hayatını kaybetti.
Bu hain saldırıda “şehit” olan polislere ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyoruz…
Özellikle Almanya Parlamentosu’nun “Ermeni iddialarını” görüşüp karara bağlaması üzerine artık herkesin niyeti belli oldu.
Anlaşılan o ki ne Avrupa, ne ABD, ne Rusya, ne de İran, Türkiye’nin hayrını, gelişmesini, büyümesini istemiyor.
Gerçi bu zaten biliniyordu ama Almanya’da yaşanan son olaylar batının gerçek yüzünü bir kez daha gün yüzüne çıkardı…
Maalesef batılı ülkeler yıllardır başta Afrika ve Ortadoğu’da ki Müslüman ülkeleri sömürmeye alışmış.
Afrika ve Ortadoğu’da sömürdükleri Müslüman ülkeler olmasa Avrupa ve Amerika kendi varlıklarını sürdüremez.
Rusya ve İran da doğunun zenginliklerini ellerinde bulunduran Müslüman ülkeleri sömürmeden kolay kolay ayakta duramaz…
Ancak düne kadar kendi aralarında pay ettikleri Afrika ve Ortadoğu’yu sessiz sedasız sömüren bu ülkelerin son zamanda tadı kaçtı.
Bulunduğu bölgede söz sahibi olma gayretinde olan Türkiye, içinden bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bir “lider” çıkarınca işler değişti.
Her fırsatta ve platformda batılı ülkelerin gözünün içine baka baka; “dünya beşten büyüktür” demeye başlayınca batılı devletlerin dümeni bozuldu…
Ortadoğu başta olmak üzere Afrika ve “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne” kadar uzanan bölgedeki Müslüman devletler Türkiye’yi kendilerine “lider” ülke seçti.
Bundan son derece rahatsız olan batılılar daha doğrusu sömürge devletleri Türkiye’yi durdurabilmek başımıza 40 yıldır bela ettikleri “terör” kozuna sarıldılar.
İçeride dışarıda yuvalanmış ne kadar “terör” örgütü varsa hepsine destek verip üzerimize saldılar…
Netice itibariyle bu mübarek Ramazan günü İstanbul’da ki “terör” olayında hayatını kaybeden polis ve sivil vatandaşlarımızın acısı bir kez daha içimizi yaktı.
Zaten özellikle Ramazan ayının ve şehir olarak da İstanbul’un seçilmesi de tesadüfî değildir. Tam tersi planlı ve programlıdır.
Ancak buna rağmen Ramazan ayını bu millete zehir edemeyeceksiniz. Bu millet “teröre inat Sultan Ahmet’te iftar” yapmaya devam edecek…