Dünya cuma akşamı Fransa’da yaşanan “terör” olayları ile sarsıldı. Fransa aynı anda beş ayrı yerde “terör” saldırısına maruz kaldı.

Yapılan saldırılarda can kaybı da hayli yüksek oldu. Yapılan açıklamalara göre 150’den fazla insan hayatını kaybetti. Bir o kadar da yaralı var.

Tabi Fransa’da yaşanan ve tüm dünyada nefretle karşılanan bu saldırıları da “DAİŞ terör”örgütü üstlendi…

Bu insanlık dışı olayla ilgili çok fazla laf etmeye gerek yok. Televizyonlar günlerdir saldırıların en ince noktasına kadar haberler verdi.

Nerede, nasıl ve hangi örgüt tarafından yapıldığı televizyon kanaları tarafından an be an dünyaya aktarıldı.

“Terörden” en çok çekenler olarak bizler nerede ve kimden gelirse gelsin bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz…

Cuma akşamı televizyonlar “son dakika” olarak Fransa’daki “terör” saldırılarını duyurduğu andan itibaren kanal kanal gezerek görüntüleri izledim.

Özellikle bir konu çok dikkatimi çekti. Neredeyse bütün kanallar sözleşmişçesine en ufak bir ceset, kan, “vahşet” içerecek görüntü vermedi.

Sadece olay yerinde toplanan güvenlik görevlilerinin görüntüsü verilip üzerine de “terör” sonrası yaşanan gelişmeler okundu…

Sıcağı sıcağına yapılan açıklamalarda Fransa’nın hiçbir siyasetçisi çıkıp bu işi hükümete yıkmaya çalışmadı.

Kimse kimseyi suçlayıcı tek bir laf etmedi. Herkes gayet metanetli bir şekilde Fransa’nın ve hükümetin arkasında durdu.

Biri de çıkıp “katil” bilmem kim. Falanca “istifa” etsin. Bu “terör” olaylarını devlet yaptırdı gibi “alçakça” bir ifade kullanmadı…

Çok değil daha bir ay önce Ankara’da bir patlama yaşandı. Bu patlamada yüze yakın vatandaşımız hayatını kaybetmişti.

O gün televizyon kanallarının verdiği görüntüler halen daha hafızalarımızda. Nerede parçalanmış bir ceset varsa ekrana getirildi.

Kanlı “vahşet” içeren ne kadar görüntü varsa bütün televizyon kanalları bunları vermek için bir biriyle yarıştı…

Ya siyasiler? Daha dakikasında “bunu devlet yaptı” yok “şu istifa etsin” ve hatta Cumhurbaşkanı’na ağzı alınmayacak derecede “isnatlarda” bulundular.

Maalesef Türkiye’de “medya” Fransız basını kadar duyarlı ve “vatanperver” olamadı. Siyasiler desen “alçaklıkta” birbiriyle yarıştı.

Elbette “teröre Fransız kalamayız” ama “medyasıyla” ve siyasileriyle ülkemizin dirliğine, birliğine de bu kadar “Fransız” olmamalıyız. Bilmem anlatabildim mi…?