İstanbul Ayazağa Koçoba’da3 Mayıs Türkçüler Günü kutlandı. Taşmedreseli Ülkücüler, Türkçülüğün tarihi ile Nihal Atsız ve arkadaşlarının her türlü emperyalizme karşı verdikleri mücadeleyi anlatan konuşmacıları dinlediler hem de hasret giderdiler.
İstanbul eski Ülkü Ocakları Başkanı, Doç. Dr. Gökmen Kantar yaptığı konuşmada, Türkçülüğün tarihi hakkında bilgi verdi. Sanayi devriminden sonra milliyetçilik hareketlerinin önemli hale geldiğini, ulusların kendi devletini kurma amacıyla hareket ettiğini, seküler anlayışın öne çıktığını anlattı.
15 Mart 1912’de kurulan Türk Ocaklarının Türkçülüğün merkezi olduğunu, burada yetişen kadronun 1919’dan 1923’e giden yolda Milli Mücadeleyi Türk kimliğine dayalı gerçekleştirdiklerini söyledi.
İnönü döneminde Türk milliyetçiliğinin bir suç olarak görüldüğünü, vatanseverlerin yargılandığını anlatan Kantar, şöyle konuştu: “CHP, Atatürk’ten sonra milliyetçiliği hedefine koydu. Ancak Atsız ve arkadaşları, Türk milletine zarar verecek bu tavra karşı çıktılar. Türkçülerin bu direnişi, 1923’teki hürriyet meşalesini söndürmek isteyenlere kalkışmadır. Milliyetçilik 1944’te meşruluğunu kazanmıştır.”
Doç. Dr. Gökmen Kantar ayrıca, 1944’te yargılanan Alparslan Türkeş’in 12 Eylül 1980’de de aynı suçlamalarla yargılandığını, Türk kimliğinin sanık sandalyesine oturtulduğunu söyledi. Kantar, tüm bu iftira ve saldırılara rağmen Türkçülüğün giderek güç kazandığını, emperyalistlerin bu gelişmeyi gördükçe hüsrana uğradığını sözlerine ekledi.
Eski milletvekili, jeofizik mühendisi Mustafa Verkaya da Türkçülerin bir büyük davanın mücadelesini verdiklerini belirterek “Bu mücadele için ciddi faturalar ödendi ve hâlâ ödenmektedir. Bu mukaddes hareketi en güzel şairler şiirleriyle dile getirecek, romancılar eserleriyle anlatacaktır” diye konuştu.
Verkaya’dan sonra söz alan yazar Fahrettin Masum Budak, Türkçülerin 1950 de partileşmeye çalıştılar, 1970’lerde Türkiye’ye malolan bir siyaset haline geldiler. Türk milliyetçileri verdiği bu mücadele ile büyük işler başarıp tarihe mâloldular. Türk dünyasının hürriyete kavuşması için mücadele verdiler. Sovyetlerin dağılmasıyla ortaya çıkan Türk Cumhuriyetlerini görünce mutlu oldular.”
Taşmedreseli İsmet Koçak da Türk milletinin imparatorluk döneminde bile tüm insanlığa eşit davrandığını, baskı ve zulüm yapmadığını belirterek “Başka milletlere hayat hakkı tanıdı. Aksini yapamazdı. Çünkü Türk milleti Müslümandı. İnsan haklarına saygılıydı” ifadelerini kullandı.
Taşmedreseliler Erhan Öztunç, Karaaslan Uzun, İhsan Zomp, Mustafa Dülger de günün anlam ve önemini anlatan konuşmalar yaptı. Film yönetmeni, senarist İsmail Güneş de bir şehidin babasının anlatıldığı filmin izleyiciyle buluşacağını belirterek önümüzdeki günlerde yapılacak galaya gönüldaşlarını davet etti.
3 Mayıs Türkçüler Günü programını düzenleyen Ülkücü camianın sembol isimlerinden Erdem Karakoç da yaptığı konuşmada, MHP’nin karargâh olduğunu belirterek Türk milliyetçilerinin tekrar bir araya geleceklerini, yarınların Türklüğün geleceği için daha aydınlık olacağını sözlerine ekledi. (Hüdavendigâr Onur)
