Son günlerde bilim kurulu bir tuhaf oldu.

Neredeyse her kafadan ayrı ayrı ses çıkıyor.

Geçen gün bir zatı muhterem çıkıp;

- 17 günlük “tam kapanma” döneminin “salgına” bir etkisi yok.

Deyip çıkmıştı işin içinden.

Şimdi başka biri çıkıp;

- Açık havada “maske” takmanın faydası “yüzde 10” bile değil.

Demez mi…?

**

Haydaaa, Atilla Mayda.

Hani “maske” takmak “koronavirüse” yakalanmakta insanlarda “yüzde 50” ve daha üstü bir koruma sağlıyordu?

N’oldu da şimdi bu oran “yüzde 10” ve hatta daha alta düştü.

Madem öyle, son verin şu “maske” takma zorunluluğuna.

İnsanlar da açık havada “maskesiz” rahat rahat dolaşsın.

Yoksa insanlara eziyet etmekten zevk mi alıyorsunuz…?

***

Buyurun.

Bilim kurulundaki bir bayan da çıkmış;

- Aşı “kısırlık” yapıyormuş.

Şeklindeki “iddialara” karşılık;

- Hayır, tam tersi!

- Aşı olan bayanlar hamile kalıyor.

Diye açıklama yapmış.

Madem öyle millet ne diye uğraşıp duruyor yahu!

Bal ye, börek ye, macun ye.

Şırıngayla ver aşıyı, ver coşkuyu olsun bitsin…!

***

Yok, yok.

Galiba bilim kurulu üyelerinin içinden bazıları bizimle eğleniyor.

Maalesef devleti de en tepen en aşağıya yanıltıyor.

Bu bilim kurulu ya sil baştan yenilenmeli.

Ya da bunlara konuşma yasağı getirilmeli.

Nitekim “maske, mesafe” ve özellikle de “aşı” konusunda milletin aklı iyice karıştı.

Şayet millet “maske” takmak istemiyor ve “aşı” olmaktan kaçıyorsa;

Bunun tek sorumlusu da bilim kurulunun ta kendisidir…!