Dün “haber sitelerinde” Hakan Şükür ile ilgili bir haber vardı. Habere göre Hakan Şükür “sosyal medyadan” şikâyetçi.Kendisine ve ailesine yönelik “sosyal medya” üzerinden yapılan hakaretler Hakan Şükür’ü bayağıca üzmüşe benziyor.Bunun üzerine de avukatlar
Dün “haber sitelerinde” Hakan Şükür ile ilgili bir haber vardı. Habere göre Hakan Şükür “sosyal medyadan” şikâyetçi.
Kendisine ve ailesine yönelik “sosyal medya” üzerinden yapılan hakaretler Hakan Şükür’ü bayağıca üzmüşe benziyor.
Bunun üzerine de avukatları aracılığıyla dilekçe verip emniyetten sorumluların tespit edilmesini istemiş…
Aslına bakarsanız “sosyal medya” artık günümüzün olmazsa olmazları arasında ciddi bir yer aldı.
Neredeyse insanların büyük bir bölümü “sosyal medyanın” çeşitli dallarını öyle veya böyle kullanıyor.
Dünya üzerindeki milyonlarca insanın “facebook” ve “twitter” üzerinde kullanıcı isimleri var.
Her gün de milyonlarca insan “facebook” ve “twitter” adresinden öyle veya böyle mesajlaşıyor.
Tabi bir de haber paylaşımları üzerinde “internet sitelerinde” yapılan yorumlar var ki işin en sıkıntılı tarafı burası…
Konu Hakan Şükür’den açılmışken, kendisinin geçen hafta başta “internet siteleri” olmak üzere medyada bir açıklaması yer aldı.
Hakan Şükür bu açıklamasında aslında “Arnavut” kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, buradan bakınca da “Türk” olmadığını söyledi.
Tabi bu açıklama üzerine “sosyal medyada” Hakan Şükür’e karşı resmen bir “linç girişimi” oldu.
Özellikle “facebook” ve “twitter” adreslerinden sistemli olarak kendisine karşı çok ağır hakaretler edildi…
İşin doğrusu bu kadar da olmaz. Bir insana hakaret etmek hem de asıl kimliğini gizleyip takma bir isimle “küfür” yağdırmak insanlığa sığmaz.
Kaldı ki, sırf bir başkasının fikrine ters düşen laflar etti diye, başta kendisi ve ailesine ağza alınmayacak sözler söylemek hem insanlık dışı hem de korkaklıktır.
Hiç kimse kusura bakmasın. Kendini adam yerine koyan, bir lakabın arkasına sığınarak önüne gelene hakaret yağdıramaz.
Çıkar adam gibi ismini cismini yazar ve ondan sonra da adaplı ve edepli bir ifadeyle eleştirini yaparsın bundan kimse de rahatsız olmaz…
Maalesef her işte olduğu gibi “sosyal medyayı” kullanım amacından saptırıp kendimize benzettik.
El alem “sosyal medyayı” bilgi edinme kaynağı olarak kullanırken biz “teşhir” ve “hakaret” emellerimize alet ettik.
Zaten kendisinin ve ailesinin “mahrem” hallerini “sosyal medyada” hiç çekinmeden “teşhir” eden zihniyetten ne beklenir ki.
Ya bir lakabın arkasına sığınıp ona buna hakaret yağdırıp kalitesini ortaya koyar, ya da kendini ve ailesini “teşhir” edip “sosyal psikopatlar” sınıfına girer…
Next