2010 senesinde vizyona bir Hint filmi girmişti. Bugün hala bazı televizyon kanallarında bu film gösterilir.

Defalarca izlemiş olmama rağmen ne zaman denk gelsem bu filmi sıkılmadan oturup yeniden seyrederim.

Bugün yaşanan “terör” olayları karşısında ön yargılı insanların bu filmi bir kere olsun izlemelerini isterdim…

Evet, bahsettiğim filmin adı; “My name is Khan.” Bizim anlayacağımız dilde “benim adım Khan.”

Yukarıda da belirttiğim üzere 2010 senesinde vizyona giren bir Hint filmidir. Yönetmenliğini de Karan Johar yapmıştır.

Her ne kadar Hollywood filmleri gibi bolca “aksiyon” sahneleri olmasa da verdiği mesaj adına nefis bir filmdir. Filmin konusuna gelince…;

Filmin kahramanı Rizvan Khan küçüklüğünü annesiyle ıssız bir yerde geçiren bir Müslümandır. Annesi öldükten sonra Amerika’ya küçük kardeşinin yanına gider.

Orada tanıştığı ve aşık olduğu Mandira adında dul ve Hindu bir kadın ile evlenir. Rizvan Khan aynı zamanda da “Asperger sendromu” hastasıdır.

Bu, ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan bir rahatsızlıktır…

Amerika’daki 11 Eylül saldırılarından sonra Mandira’nın oğlu “faşist kesimler” tarafından döverek öldürülür.

Öldürülme sebebi annesi evlendikten sonra Khan soyadını almış olmalarıdır. Bunun üzerine Mandira, Rizvan'i terk eder ve ona gitmesini söyler.

Rizvan ne zaman geri gelebileceğini sorunca, Mandira ona ABD Başkanına, adının Khan olduğunu ama “bir terörist olmadığını” söyledikten sonra dönmesini söyler…

Rizvan hastalığı dolayısıyla bunu ciddiye alır ve yolculuğuna başlar. Yolculuğu sırasında başına birçok iş gelir.

ABD Başkanı ile buluşma teşebbüsünün ilk denemesinde kortejde “Benim adım Khan ve ben terörist değilim” deyince yanlış anlaşılıp hapse atılır.

Gerçek anlaşılıp serbest kalsa da Başkan ile buluşmadan geri dönmeyecektir ve ona diyecektir ki;“Sayın Başkan, benim adım Khan ve ben bir terörist değilim.”

Yazımı filmin yönetmeni Karan Johar ile yapılan röportajdan kısa bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum;

“Herkes ‘terörün’ bir dini olmadığı ve olmayacağını biliyor. Biz bu film ile sadece iyi insan, kötü insan var olduğunu söylemeye çalıştık. Din kriter değil, insanlık kriterdir.”

Maalesef artık günümüzde insanlık da bir kriter olmaktan çıktı. Herkes kendi doğrusu etrafında toplanmış ve insanlığı ayaklar altına almış. Sahi “sizin kriteriniz ne…?”