Sakarya’da görevden alınan 4 İlçe Milli Eğitim Müdürü geçtiğimiz günlerde mahkeme kararıyla tekrar görevlerinin başına dönmüştü.
Geçtiğimiz gün ise mahkeme kararıyla yeniden İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dönen 4 müdür bakanlık kararıyla tekrar görevinden alındı.
Bakanlık bu defa tekrar mahkemeye müracaat etmesinler diye bu 4 İlçe Milli Eğitim Müdürü’nü Bakanlığın “araştırmacı kadrosuna” atadı…
Türkiye’de bazen çok garip şeyler oluyor. Bunun en bariz örneği de kuşkusuz “memur ve müdür kadrolarına” tanınan imtiyazlardır.
Zira “memur” olabilmek için “kırk takla” atıp olmadık kişileri araya sokanlar bu kadroyu bir kere aldılar mı artık onlar için karada ölüm yoktur.
Çalışıp alın terinin hakkını alsalar da, “yan gelip yatsalar da” kimse onlara dokunup “memurluktan” atamaz…
Hele bir de siyasileri devreye sokup bir yere “müdür” olarak kendinizi atabildiniz mi değmeyin keyfinize.
Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı bir araya gelse sizi o görevden alamaz. Alsa bile mahkeme kararıyla tekrar geri dönersiniz.
Böylece istenmediğiniz o koltuğu zorla “işgal” edip “müdür” olarak “kebap” yapmaya devam edersiniz. Ondan sonra da “haktan, hukuktan” bahsedersiniz…
Kimse kusura bakmasın. Böyle adalet olmaz. Günümüzde köhnemiş bir hal alan “Memurin Muhakematı” denen zıkkımın biran önce yürürlükten kaldırılması gerekir.
Hatta “Devlet Memurluğu” ve “Kamu İşçisi” gibi kadroları sil baştan değişip kaldırılmalıdır.
Doğru olan “özel sektördeki” gibi “devlet dairelerinde” çalışan personelinde “sözleşmeli” olarak işe alınmasıdır…
Türkiye bunu yapmazsa işte böyle “müdür” olarak atadığın bir ismi kendi istemediği müddetçe yerinden kaldıramazsın.
Atmak istesen atamazsın. Satmak istesen, zaten böyle bir vasfa sahip insanları bedava verseniz kimse almaz. Hele “müdür” hiç yapmaz.
Ancak devlet bu “müdürlere” zoraki mahkûm olur ve “liyakatli” personeli de iş başına getirip görev veremez…
Bugün önce Bakanın görevden aldığı, sonra mahkemenin göreve iade ettiği ve son olarak Bakan onayıyla tekrar görevden alınan bazı isimler bize bile “müdürlük” yaptı.
Abartı değil, biz lisede okurken o isimlerden bazıları“müdürlük”makamında oturuyordu. Hatta çocuklarımızı bile “müdür” olarak mezun ettiler.
Şimdi sıra torunlara geldi. Nasipse onları da “müdür” olarak mezun ederler. Her halde “sittinsene müdürlük” dedikleri böyle bir şey! Bu da ancak bizim ülkemizde olur…