Seçim zamanı daraldıkça adaylar da çalışmalarına tam gaz hız verdi. Her ne kadar iş yerel seçimlerden çıksa da vatandaş yine de ilçesine hizmet bekliyor.Bunun için de adayların neler yapacağını “projelerini” görmek istese de pek fazla proje üzerinden konu

Seçim zamanı daraldıkça adaylar da çalışmalarına tam gaz hız verdi. Her ne kadar iş yerel seçimlerden çıksa da vatandaş yine de ilçesine hizmet bekliyor.

Bunun için de adayların neler yapacağını “projelerini” görmek istese de pek fazla proje üzerinden konuşan yok gibi.

Özellikle Sakarya’da ki muhalefetin “proje” bir yana günü kurtarma adına “popülist” söylemlerle seçim kazanacağını zannetmesi hayli ilginç…

Beğensek de, beğenmesek de, eleştirsek de, kızsak da AK Partili belediye bakan adayları “proje” konusunda oldukça iddialı çalışmalarla karşımıza çıkıyor.

Aday oldukları yerlerde kendi bölgelerinin ihtiyaçlarını, eksikliklerini çok iyi tespit edip neler yapılması gerektiğini biliyorlar.

Hazırladıkları “projelerle” kendi bölgelerindeki insanların karşısına daha donanımlı ve ayağı yere basan “projeler” üreterek çıkıyorlar…

Maalesef muhalefet adayları “projeyi” sadece “internette” gördükleri bir takım şeyleri “kes, kopyala” yapıp sonra da broşür olarak basıp dağıtmaktan ibaret sanıyor.

Rastgele bir apartmanın “posta kutularına” bırakılan bir takım broşürlerin birilerince okunduğunu zannediyorlar.

Üstelik bu “proje” adındaki broşürleri apartmanların “posta kutularının” bile almadığını ve topluca çöpe gittiğinin farkında bile değiller…

Kimseye akıl verecek değilim ama iş sadece “proje” üretmekle de bitmiyor. Bu projelere kaynak bulmak işin asıl en önemli kısmı.

Diğer önemli husus ise kadro konusu ki, bu gün muhalefetin yetişmiş eleman konusunda yeterli donanıma sahip olduğunu sanmıyorum.

Hatta bazı muhalefet belediye başkan adaylarının bile başkanlık konusunda yeterli düzeyde olmadığını bile söyleyebilirim.

Şimdi burada ilçe, ilçe isim vermek istemiyorum. Zaten sokaktaki vatandaş bunların kim olduğunu biliyor.

Her ne kadar onların gözünde vatandaş, “bidon kafalı veya göbeğini kaşıyan adam” gibi görülse de aslında insanlar kimin “kaç okka” geldiğini biliyor…

Netice itibariyle kimse kızmasın alınmasın. Bu işler öyle “çağdaş bir kent, yaşanabilir bir kent”  lakırdısıyla olmuyor.

Veya bugüne kadar birkaç “Lego’yu” üst üste koyup iki evi yan yana getirmekle “şehir plancısı” olunmuyor.

Bence siz önce “Lego’dan” terfi edip “internette”  bir ara moda olan “Simcity” programıyla kendinizi geliştirmeye başlamalısınız…

İster kızın ister alının. Ama AK Partili belediye başkan adayları “projeler” ve kadrolar konusunda oldukça iddialı.

Muhalefet ise hala “çağdaş bir kent, yaşanabilir bir kent”  lakırdılarıyla ve “Legoları” üst üste dizmekle “şehir plancısı” olunacağını zannediyor.

 

Korkarım böyle giderse muhalefet adayları daha uzun süre “Simcity belediye başkan adayları” olarak kalacak. Bence onlar için o bile bir başarı…