Son günlerde Toyota fabrikasında yaşanan olumsuz olaylar çalışanlarını da etki altına almaya başladı…Duyumlarımıza göre…Bir: Cuma namazıma gidenlerin insan kaynakları tarafından çıkışta video kaydına alınıp fişlenmesi…İki; Namaz kılanlar hakkında ayrıca d
Son günlerde Toyota fabrikasında yaşanan olumsuz olaylar çalışanlarını da etki altına almaya başladı…
Duyumlarımıza göre…
Bir: Cuma namazıma gidenlerin insan kaynakları tarafından çıkışta video kaydına alınıp fişlenmesi…
İki; Namaz kılanlar hakkında ayrıca dosya tutulması…
Üç; Meslek hastalığı bulunanların doktor raporuyla yeri değiştirilmesi istenilenlerin iş hakkının feshedilmesi…
Dört: Bazı işçilere mobbing uygulanması vs…
Toyota fabrikasında çok özel bir zümre var…
O özel zümrede 600 kişilik üst kademe ve en üst düzeyde ücret alan işçi birimi…
Bu zümrenin fabrikaya sendikanın girmesini istemiyor…
Üç bin civarında çalışanı bulunan Toyota fabrikasında sadece sendikayı istemeyenler bu üst düzey maaş alan kesim…
Bu kesim işveren adına şeflik ve posta-başlık yapanlar…
Tabiî ki bu kesim istemez sendikayı…
Ne de olsa maaş çok yüksek…
Ezilen ve pasosu çıkan bunların emri altında çalışan elemanlar…
Kendisi (bedenen) nasıl olsa yorulmuyor…
Meslek hastalığına kapılanlara hiç tolerans tanınmıyor…
Adamanı bulan daha rahat bir bölüme geçiyor ama çoğu verimsizlikten işinden oluyor…
Yani meslek hastalığından dolayı iş hususunda istediği verimi veremiyor…
Peki, işyerinde sağlığını kaybeden bir işçinin hakkını kim korur?
Cevabı örgütlü yasal sendikalardır…
Daha önceleri sendikalara sıcak bakmayan Toyota işçisi şu son aylarda yaşanılan işten çıkarmalar ve fişlemeler neticesinde sendikalı olmayı istemektedirler…
Demek istediğim: Toyota fabrikasına girmek isteyen iki sendika var…
Birisi, Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası…
Diğeriyse, Hak-İş’e bağlı Çelik-iş sendikası…
Bu iki ayrı konfederasyona bağlı sendikalar Toyota fabrikasına girme yarışındalar…
Aralarında tatlı bir rekabet var…
Bakalım bu tatlı rekabetin galibi kim olacak?
Toyota fabrikası önümüzdeki yıllardan itibaren, işçi sendikasının bulunduğu fabrikalar kervanına katılacağını umut ediyorum ve katılmalıdır da…
Bir sözüm de sendika yöneticilerine…
Sendikal görevlerini iyi yapmalarını ve üye işçisinin gözüne girme çabası içerisinde olmalarını ve sadece üye işçilerinin bir adım önünde yürümelerini ve üye işçilerine işveren gibi bakmamaları gerektiğini tavsiye ederim…
Yoksa sendikalara bakılan ağalık gözü (algısı) kolay kolay değişmez…
Sağlıcakla kalın…
Next