Dün Bulvardan Kapalı Çarşı istikametine doğru geçerken bir ara Atatürk Parkı içinden kaldırılan işletmelerin alanı önünde bir müddet durdum.O alanda bulunan işletmelerin nedenli büyük ve güzel bir alanı kapladığına uzun uzadıya baktım.Doğrusunu söylemek g
Dün Bulvardan Kapalı Çarşı istikametine doğru geçerken bir ara Atatürk Parkı içinden kaldırılan işletmelerin alanı önünde bir müddet durdum.
O alanda bulunan işletmelerin nedenli büyük ve güzel bir alanı kapladığına uzun uzadıya baktım.
Doğrusunu söylemek gerekirse o alanı şuan ki mevcut haliyle bile bıraksanız işletmelerin olduğundan daha hayırlı bir iş yapmış olursunuz.
Anlayacağınız zamanında “Şemsiyeli Parkı” kaldırıp o alanı işletmelere “tahsis” etmek hiç de hayırlı olmamış.
Özellikle delikanlılık dönemimizdeki “Şemsiyeli Parkın” o güzelliğini yaşamış biri olarak bunu açık yüreklilikle söyleyebilirim…
Zira “Şemsiyeli Park” yaz aylarında gündüz ve gece dostlarla bir araya gelip huzur bulduğumuz buluşma noktasıydı.
Yaz aylarının en sıcak günlerinde bile “Şemsiyeli Park” şehrin en serin ve nefes alınabilen yeriydi.
Canım çınar ağaçlarının altında sıcaktan bunalıp sığındığımız tek yerdi. Hele bir de “limonatasını” yudumlamak doyumsuz bir keyifti…
Evet, “Şemsiyeli Park” ile ilgili anılarımızı ve özlemlerimizi yazmaya kalksak inanın sayfalar yetmez.
Ne kadar anlatsak da, yazıp çizsek de, yeni nesil “Şemsiyeli Parkın” güzelliğini ve özelliğini anlayamaz.
O günleri yani “Şemsiyeli Parkın” güzelliğini anlamak için bizzat yaşamak ve o havayı teneffüs etmek gerekir…
Neyse ki Büyükşehir Belediyesi şehircilik adına “hayırlı” bir hizmet daha yaptı da “Şemsiyeli Parkımızı” geri kazandıracak bir çalışma başlattı.
Orada bulunan, bana göre gereksiz ve “metruk” gibi duran yapılaşmayı ortadan kaldırdı.
Şimdi sıra parkın ihalesine geldi. O da yakın bir tarihte yani 22 Nisan’da yapılacak ve hayata geçmek için gün sayacak…
Elbette eski özelliğine kavuşması mümkün değil. En azından o zamanlar altında serinlediğimiz çınar ağaçları şimdilerde yok.
Hele “limonatasının” o tadını bulabileceğimizi sanmıyorum. Ama anılarımızda kaldığı gibi hoşça vakit geçireceğimiz bir mekân olacağı kesin.
İddia ediyorum hizmete girdiği günden itibaren şehirdeki birçok mekânın “pabucunu” dama atacaktır…
Yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere “Şemsiyeli Parkın” içine bir “çay evi” kurulması düşünülüyor.
Yine eskiden olduğu gibi vatandaşlar piyasadan çok daha ucuza “çay” ve “meşrubat” içme imkânı bulabilecek.
Sizi bilmem ama ben “Şemsiyeli parkımı özlemle bekliyorum” ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Gerisi mi? Sadece teferruat…
Next