Şu SEDAŞ gerçekten bıktırdı. Yaptığı icraatlarla, gerekli gereksiz kesintileriyle, enerji saatlerini değiştirip faturasını vatandaşa ödetmesiyle işi zıvanadan çıkarttı.Yapılan bunca eleştiriye ikaza rağmen hala bildiğini okuyan SEDAŞ’ın artık “iflah olmay

Şu SEDAŞ gerçekten bıktırdı. Yaptığı icraatlarla, gerekli gereksiz kesintileriyle, enerji saatlerini değiştirip faturasını vatandaşa ödetmesiyle işi zıvanadan çıkarttı.

Yapılan bunca eleştiriye ikaza rağmen hala bildiğini okuyan SEDAŞ’ın artık “iflah olmayacağı” iyiden iyiye belli oldu.

Bu cüreti nereden buluyorlar bilemiyorum ama ne iktidardan ne muhalefetten ne de vatandaştan gelen tepkileri takmadıkları ortada.

Hal böyle olunca vatandaşın hakkını SEDAŞ’tan sormak için ne yapılması gerektiği konusunda iyice karamsar olduk.

İktidar milletvekillerinin “SEDAŞ’ın lisansı iptal edilebilir” ifadelerini bile dikkate almayan bir kuruma daha ne söylenebilir?

Bugüne kadar yaptıkları uygulamaları “tez konusu” yapsanız tamamlamak için inanın ömrünüz yetmez…

Geçen gün Özgür Arık yazdı. SEDAŞ’ın elektrik saatlerinin değiştirilmesi ile ilgili vatandaşa yansıtılan rakamı köşesine taşıdı.

Her aboneye yüklenen “37 lira 70 kuruşluk” rakamı köşesinden okurken bile yoruldum. Eminim Özgür Arık da yazarken yorulmuştur.

Ya vatandaş? SEDAŞ’a para yetiştirmek için “elini cebine atmaktan” harap ve bitap düştü ama çaresi yok.

Her şeye rağmen SEDAŞ yine bildiğini okumaya devam ediyor ve olan da gariban vatandaşa oluyor…

Hadi buyurun MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata SEDAŞ konusunda haklı olarak bazı eleştirilerde bulundu.

Şimdi onlara tek tek burada değinmek istemiyorum. Zira hepsi de bildiğiniz SEDAŞ şikâyetlerinin birebir aynısı.

Elektrik sayaçlarının zorla vatandaşa satılması. Açma-kapama bedelleri. Dün dâhil son bir haftadır yerli yersiz yapılan kesintiler vs, vs, vs…

Allah Aşkına şu SEDAŞ’a dur diyecek bir babayiğit çıkmayacak mı? Hadi dur diyemeyeceğinizi anladık, bari sırtını sıvazlamayı bırakın.

Göstermelik açıklamalar yapıp vatandaşı kandıracağınıza biraz da SEDAŞ’a dişinizi gösterin.

İlla Ziya Paşa’nın “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” sözünü size biz mi hatırlatalım?

SEDAŞ’a “nush” yani “nasihat” ettiniz olmadı. Pek “uyarı, azar, nasihat” gibi ettiniz olmadı, SEDAŞ’ın makamına gidip “tekdir” ettiniz o da kar etmedi.

Öyleyse gerekli uyarıları yapanlar ve özellikle de vatandaşlar olarak bizlerden “günah” gitti. Geriye yapacak bir tek şey kaldı.

O da Ziya Paşa’nın dediği gibi SEDAŞ’a iyi bir “kötek” atmak. Elbette bunu “şiddet” anlamında söylemiyorum.

Ancak “SEDAŞ’ın hakkı” artık “nush” ve “tekdir” aşamasından çoktan geçti. Hele saatler süren dünkü elektrik kesintisinden sonra. İlgililere önemle duyurulur…