Geçen hafta “Modern binalarda ilkel yaşam” başlıklı bir haber yaptık. Bu haberimize SEDAŞ’tan bir açıklama geldi.

Dün de bu açılamayı “medyadetay.com’da” yayınladık. Şimdi aynı açıklamayı burada tekrar etmeyeceğim.

Amacımız yeri geldiğinde acımasızca eleştirdiğimiz SEDAŞ’ın bu tür konularda ki “profesyonelliğine” vurgu yapmak…

Aslına bakarsanız SEDAŞ’ın, lehde veya aleyhlerinde çıkan “haberlere” anında cevap vermesi Sakarya’daki bütün kurum ve kuruluşlara örnek olmalı.

Nitekim bazen önümüze öyle haberler geliyor ki, ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi almak için karşımızda “muhatap” bulamıyoruz.

Ancak edindiğin bilgi kadarıyla “haberi” yapınca da; “böyle haber mi olur” diye başınıza kırk yıllık “gazeteci” kesilirler…

Geçmişi bir tarafa bırakacak olursak bugün itibariyle SEDAŞ’ın “basın” biriminde ciddi manada bir değişiklik olduğunu söyleyebiliriz. İnşallah böyle de gider.

Belli ki SEDAŞ’ın gerek “basın” gerekse “halkla ilişkiler” departmanlarını bu işin eğitimini almış kişilere emanet etmiş.

Zaten başka türlü “basını” takip edip sonrada detaylı bir açıklama yollamak öyle basit bir iş değildir…

Maalesef bazıları bu işi bu kadar basite aldığından “basın” veya “halkla ilişkiler” departmanlarına nerede “işsiz güçsüz” insan var onlarla dolduruyor.

Veya kestirmeden “eş, dost, akraba, torun, tombalak” aklınıza ne kadar “akraba-i taallukat” geliyorsa hepsini “basın müdürü” veya personeli yapıyor.

İşte “basına” bu kadar değer verdiklerin içinde birçok kurumun ki; bunların içinde belediyelerde dâhil, hepsi “medyadan” şikâyet ediyor…

Kimse kusura bakmasın ama kurumlardaki “basın” müdürlükleri, hayatında “mektup” bile yazmamış kişilere bu kadar kolay tahsis edilebilen yerler olmamalı.

Tam tersi liyakat ve tecrübe aranmalı. Aksi halde Sakarya’da kurumlar ile “medya” arasındaki kavga hiç bitmez. Giderekte derinleşir.

Zaten “haberle” ilk defa “basın” müdürlüğü makamına geçtiğinde tanışan biriyle “habercilik” anlamında anlaşabilmenizde mümkün değildir…

Biliyorum, SEDAŞ örneğinde olduğu gibi “medya” konusunda kurum, kuruluş ve belediyelerden “profesyonelleşmelerini” istemek “saflık” olur.

Aksi halde birçok kurum ve belediyelerin “basın müdürlükleri” bugün olduğu gibi bazılarının “akraba-i taallukatı” için iş kapısı olmaktan çıkar.

Her ne kadar “SEDAŞ örneği” Sakarya’daki kurum, kuruluş ve belediyelerin “basın müdürlüklerinin” işine gelmese de biz yinede hatırlatalım dedik…