İstinye Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resul Kurt, Türkiye'nin tarım politikalarındaki yanlışlara dikkat çekerek hem tarımdaki sorunları azaltacak hem de tarım mahsullerinde fiyatları düşürecek önerileri sıraladı...

Son birkaç yıldır özellikle spekülatif amaçlı stokçuluğun artmasıyla birlikte meyve ve sebze fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışın hem ekonomiyi olumsuz etkileyerek vatandaşların alım gücünü azalttığını hem de enflasyon artışına neden olduğunu söyleyebiliriz...

31 Mart yerel seçimleri öncesinde yine spekülatif fiyat artışlarının önlenmesi için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla belediye tanzim satış mağazalarının devreye girmesi sonucunda sebze/meyve fiyatları ciddi şekilde düştü…

Aslında yüksek fiyatlardan üreticinin, çiftçinin hiçbir şekilde faydalanmadığını, gelirinin artmadığını ve tüm kazanımların spekülatörlerin, stokçu toptancıların cebine girdiğini söylersek abartmış olmayız.

Yani, üreten meyveyi maliyeti olan 1-1,5 TL’ye satmakta zorlanırken, marketlerde, pazarlarda meyve sebzenin ateş pahası olmasının en büyük nedeni üretici ve çiftçiler için nakliye, depolama, paketleme-boylama ve ambalajlama maliyetleri ile satış olanaklarının azlığıdır.

Toptancının, tüccarın kâr marjı; ambalaj-kasa-boylama ve paketleme maliyeti; nakliye; market karı; fireler derken üretici maliyetlerinden dolayı tüketici yüksek fiyatlarla meyve sebze almak zorunda kalıyor. Bunun yanında bir de stokçular ve spekülatörler devreye girdiğinde fiyatlar 2-3 katına çıkabiliyor. Üreticinin meyvesini sağlıklı koşullarda saklamaması veya nakletmemesi durumunda yaklaşık yüzde 20-25 arasında da bir kaybı olduğunu da eklemeliyiz. Sağlıklı koşullarda saklanmadığında ve taşınmadığında ürün kaybı, fire fazla oluyor…

Daha önce de yazmıştım, bir kg elma yetiştirmek için üretici bölgesine ve ürün çeşidine göre değişmekle birlikte yaklaşık 75 kuruş-1 TL maliyete katlanıyor. Ürünün toplanması ve soğuk hava depolarına nakliyesi için de, yerine göre, yaklaşık 30-40 kuruş harcama yapılıyor. Yani, soğuk hava deposunda satışa hazır ürünün (depolama, meyve kasası ve nakliye maliyeti dahil edilmeden) doğrudan 1.05-1.40 TL üretim ve depolama maliyeti oluşuyor.

Marketlerde şu an 6-7 TL’ye satılan elmanın soğuk hava deposundan satışı yaklaşık 1.25-1.5 TL civarı tutuyor. Bu durumda çiftçi kg başına yaklaşık 20 kuruş, yani ürün maliyetine göre oransal olarak yaklaşık yüzde 15-20 kazanç elde ediyor...

Çiftçi çok düşük tutarlarla ürününü toptancıya, komisyonculara veriyor, buradan üzerine konulan kârla beraber her el değiştirdiğinde fiyat katmerli şekilde artıyor.

Öyleyse bu sistemi değiştirmek, aracıları ortadan kaldırıp doğrudan çiftçinin ürününü satabileceği ortamlar oluşturmak lazım…

Öncelikle üreticilerin üretim maliyetlerinin düşürülerek daha düşük maliyetlerle üretmeleri sağlanmalı, akabinde satış ve pazarlama yönünden desteklenmelidir. Tarım kredi kooperatiflerinden mazot alan çiftçilere doğrudan pompada indirim yapılarak yakıt maliyeti düşürülebilir. İlaç ve gübre fiyatlarında doğrudan desteklerle indirim sağlanabilir. Sorunun kökten çözümü için çiftçinin ürettiği ürünlerin sağlıklı koşullarda depolanması, satışının makul fiyatlarla ve kamusal destekle sağlanacak depolama-paketleme ve pazarlamasının yapılmasının sağlanması gerekiyor...

Tarımsal destek ve teşviklerin yöntemi yanlış. Çiftçi yatırımıyla ilgili destek/teşvik aldığında bürokratik işlemler çok fazla olduğu gibi aylarca bürokratik işlemlerle uğraşıp öz kaynaklarıyla ve kendi finansmanıyla yatırımı tamamlamaya çalışıyor, yatırımı tamamlasa bile bu sefer kabul süreci ve verilecek desteği almak için aylarca uğraşması gerekiyor...

Tarım ve Orman Bakanlığı, damla sulama, dolu filesi, telli terbiye sistemi, soğuk hava deposu ve boylama-paketleme tesisi, sera vesaire gibi işler için bölgesel akredite şirketlerle anlaşma yapmalı ve yapılacak yatırımı bu firmalar üzerinden ve bakanlık gözetiminde yaptırmalı. Sonuçta maliyetin belli bir kısmını ödeyecek çiftçi bu tutarı yatırdığında proje başlayacak, toplu alım olduğu için maliyetler düşecek, kalite ve standart birliği sağlanacak. Vatandaş yatırımın kendine düşen kısmını başta ödedikten sonra iş bitince bakanlık kalan destek tutarını doğrudan bölgesel akredite şirketlere ödemelidir...

Meyve üreticisinin en önemli sorunu depolama, boylama, paketleme ve satış kanallarının yetersizliği. Az sayıda büyük çiftçi soğuk hava deposu ve paketleme-boylama tesisi kurabilecek ekonomik güce sahip. Meyvecilikte küçük çiftçinin tek başına soğuk hava deposu ve paketleme-boylama tesisi kurması mümkün değildir...

Soğuk hava deposu, paketleme-boylama ve nakliye girdilerinin düşürülmesi ile hem fireler azalacak ve hem de aracıların aradan çıkarılmasıyla birlikte düşük fiyatlarla meyve sebze tüketiciye ulaştırılabilecek…

Dolayısıyla nüfusuyla orantılı olarak büyükşehir belediyelerine, ilçe belediyelerine on binlerce, yüzbinlerce tonluk soğuk hava deposu ve içerisinde kasa üretimi, paketleme boylama olan entegre soğuk hava depoları yapılmalı. Bu sağlandığında üründe fire azalacağı gibi çiftçinin maliyeti de düşecek, pazarlama sorunu olmayan, aracı/spekülatör eline mahkum olmak istemeyen çiftçilerde daha kaliteli ve daha fazla üretim yapacaktır...

Sonuç olarak;

a)Türkiye’nin tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi,

b)Çiftçilere Tarım Kredi Kooperatiflerinde doğrudan pompada indirim yapılarak yakıt maliyeti düşürülmesi, İlaç ve gübre fiyatlarında doğrudan desteklerle indirim sağlanması,

c)Çiftçinin ve çiftçi kooperatiflerinin vatandaşlara doğrudan satış yapabilecekleri satış alanların belediyeler tarafından zorunlu olarak tahsis edilmesi,

d)Yerel yönetimlere çiftçilerin ürünlerini depolayabilecekleri, gerekirse sertifikalandırarak kredi ve finansmanda kullanabilecekleri, meyve kasası üretiminden depolamaya ve paketlemeye kadar, soğutma sistemine sahip araçlarla nakliyenin bulunduğu tüm hizmetlerin verilebileceği lisanslı entegre soğuk hava depoları kurma zorunluluğu getirilmeli, buralardan hal benzeri satış imkanları sağlanmalı, ayrıca için bu alanda yatırım yapacak özel sektör şirketlerine ciddi destekler verilmesi,

e)Yine nakliye masraflarını düşürmek ve bölgesel kalkınmayı desteklemek için zincir marketlere satış yaptıkları sebze-meyvenin en azından yüzde ellisini bulundukları bölgedeki çiftçilerden veya çiftçi kooperatiflerinden temin etme zorunluluğu getirilmesi ile tarımda sorunlar azalır ve fiyatlar düşer...

Sağlıcakla kalın…