Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki “ihaleye fesat karıştırma” ile ilgili soruşturma gündemdeki yerini koruyor.Soruşturma kapsamında hastane personeli ile bazı “medikal firma” sahipleri ve çalışanlarının gözaltına alınması olayın boyutlarının büyü

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki “ihaleye fesat karıştırma” ile ilgili soruşturma gündemdeki yerini koruyor.

Soruşturma kapsamında hastane personeli ile bazı “medikal firma” sahipleri ve çalışanlarının gözaltına alınması olayın boyutlarının büyüyeceği anlamına geliyor.

Nitekim İstanbul ve İzmit’ten sonra Sakarya’dan da “üç medikal firma” yetkilisinin ifadesine başvuruldu.

Bu ifadeler doğrultusunda “SEAH’ta” yaşanan “ihaleye fesat karıştırma” soruşturmasında bazı “medikal firmalarının” başı fena halde ağrıyacak…

Şimdi kısaca “SEAH’ta” bu sürece nasıl gelindiğine bakacak olursak, yaşananlar hayli ilginç.

Bana gelen bilgilere göre ve iddialara göre “medikal firmalarından” biri “SEAH’ta” dönen dolapları iki yıl önce Sağlık Müdürlüğü’ne bildirdi.

Şikâyette “medikal ihalesine” girip kendilerine “ihaleyi kazandıkları” bildirildiği halde ertesi gün “iptal” yazısı gönderildiği dile getirildi.

Bunun üzerine, iddiada bulunan “medikal firmasının” şikayetini inceleyen Sağlık Müdürlüğü kendilerine hayli ilginç bir cevap yollamış.

Gönderilen yazıda “yapılan soruşturmada herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı” denilip konu kapatılmaya çalışılmış…

Tabi ilgili firma “SEAH” ve diğer sağlık kuruluşlarında açılan “medikal” ihalelerine girmeye devam etse de bir türlü sonuç alamamış.

En düşük fiyat teklifini verse de, en kaliteli ürünü sunsa da her defasında bir bahane bulunup ihale dışı bırakılmış.

İddiaları gündeme getiren “medikal firması” bakmış olacak gibi değil, çareyi durumu Ankara’ya devletin tepesine iletmekte bulmuş.

Netice itibariyle yapılan soruşturma sessiz sedasız sürdürülünce bugünkü duruma gelindi ve gözaltılar başladı…

Aslında “medikal firmasının” iddialarından da anlaşılacağı üzere bu iş sadece “SEAH” ve olaya karışan çalışanları ile sınırlı değil.

Siz eğer bir yerde “ihalelere fesat karıştırılması” gibi bir iddiayı en yetkili mercilere iletiyor ve sonuç alamıyorsanız, orada ciddi bir sorun var demektir.

Hele bir de konuyu Ankara’ya taşıyıp en tepeden gelen emirle soruşturma açılıp rahatsız edici sonuçlar ortaya çıkıyorsa ortadaki sorun facia demektir…

Amacım kimseyi zan altında bırakmak değil. Ama özellikle sağlıkla ilgili açılan “ihalelere” sadece “SEAH” cephesinden bakılmamalı.

Sakarya’daki sağlık teşkilatında yapılan tüm “ihaleler” mercek altına alınmalı. Gerekirse geçen iki yılda görev yapanların icraatları araştırılmalı.

Bu olayda “SEAH” sadece “buzdağının” görünen yüzüdür. Asıl “buzdağının” altını görmek önemli.

Bakalım, “SEAH’taki ihale yolsuzluğu” diğer sağlık kuruluşlarına da sıçrayacak mı? Bence sıçramalı ama pek ümitli değilim…