TBMM’de oluşturulan “FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu” raporlarına göre ciddi bulgulara ulaşıldı.
Buna göre “FETÖ” Türkiye’nin her yerinde ve her kuruma sızan bir yapı olarak faaliyetlerini ciddi bir şekilde sürdürüyor.
Raporun Türkiye’yi ve tabii ki bizi ilgilendiren bölümünde ise “FETÖ’nün” darbe girişiminde ki kilit isimlerinden biri olan Adil Öksüz var…
Komisyon raporlarına göre Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’dan önce yurt dışına tam 100 defa çıktığının altı kalın çizgilerle çizilmiş.
Dolayısıyla Sakarya Üniversitesi’nin haberi olmadan tam 100 defa yurt dışına çıkması pek mantıklı bulunmamış.
Zira normal şartlarda bir devlet memurunun yurt dışına, hatta şehir dışına çıkarken bile uyması gereken prosedürlerin olduğu hatırlatılmış…
Bunun için öncelikle amirine haber verip izin alması gerekiyor. Aksi halde bırakın yurt dışına çıkmayı il dışına çıkması bile mümkün değil.
Ancak iddialara göre ne hikmetse Sakarya Üniversitesi’nde Adil Öksüz için uyulması gereken prosedürler hiçbir zaman işletilmemiş.
Nitekim Adil Öksüz de “babasının çiftliği” gibi istediği zaman gelmiş istediği zaman da yurt dışına çıkmış…
Kim ne derse desin bu konuda sorumluluk Sakarya Üniversitesi’nindir. Kimse de bu sorumluluğu üzerinden atmaya kalkmasın.
Adam her üç günde bir yani toplamda100 defa yurt dışına çıkmış kimse de “hey nereye, niye gidiyorsun” diye sormamış.
Normalde bir akademisyen habersiz, bırakın 100 defa yurt dışına çıkmayı, iki veya üç gün derslere girmese anında hesap sorulur…
Kaldı ki uyulması gereken prosedüre riayet etmeyenler hakkında idari soruşturma açmak, gerektiğinde sonuca göre ceza verip ihraç etme yetkiniz bile var.
Öyleyse bu yetki sıradan akademisyenlere uygulanırken Adil Öksüz gibi yurt dışına çıkmaktan neredeyse SAÜ’ye gelemeyen biri hakkında neden uygulanmadı?
Hani bir iki gün veya bir hafta ortalıkta gözükmese “gözden kaçmıştır” denebilir ama adam tam 100 gün kafasına göre yurt dışına çıkıp ortadan kaybolmuş yahu…
Netice itibariyle Adil Öksüz’ün izinsiz olarak tam 100 defa yurt dışına çıkmasıyla ilgili olarak “haberimiz olmadı” demek hiç de inandırıcı değil.
Zaten komisyonun da bu tür ifadeleri inandırıcı bulmadığı raporlarda görülüyor. Tam tersi bütün sorumluluğun ilgili kurumda olduğu belirtiliyor.
Anlayacağınız “SAÜ, Adil Öksüz konusunda sorumluktan ve bu iddialardan kurtulamaz.” Bunu biz değil “FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu” söylüyor…