Dün SASKİ tarafından Sapanca Gölü’nden karşılıksız su çektiği iddiasıyla TÜPRAŞ’a açılan davanın ikinci duruşması vardı.Beklendiği gibi duruşma TÜPRAŞ’ın gerekli belgeleri sunmaması üzerine ileri bir tarihe 3 Mart’a ertelendi.Anladığım kadarıyla TÜPRAŞ’ın
Dün SASKİ tarafından Sapanca Gölü’nden karşılıksız su çektiği iddiasıyla TÜPRAŞ’a açılan davanın ikinci duruşması vardı.
Beklendiği gibi duruşma TÜPRAŞ’ın gerekli belgeleri sunmaması üzerine ileri bir tarihe 3 Mart’a ertelendi.
Anladığım kadarıyla TÜPRAŞ’ın belge ve savunmalarını yetersiz sunması mahkemenin ileri bir tarihe ertelenmesine yönelikti…
İşin ilginç tarafı ise davaya müdahil olmak isteyen Sapanca Belediyesi’nin bu talebinin de mahkeme tarafından reddedilmiş olması.
Sapanca denince akla Sapanca Belediyesi’nin geldiği bir ortamda böyle bir talebin reddedilmesi gerçekten ilginç.
Nitekim gölün nasıl hoyratça kullanıldığına ve “hortumlandığına” en yakın şahit Sapanca Belediyesi’dir.
Kaldı ki göl ile ilgili olumlu veya olumsuz bir durum olduğuna göre akla ilk önce Sapanca Belediyesi gelmektedir.
Dolayısıyla Sapanca Belediyeside SASKİ ile TÜPRAŞ arasındaki bu davaya müdahil olmalıydı diye düşünüyorum…
Aslına bakarsanız TÜPRAŞ Sapanca Gölü’nden su çekmeye yeni başlamadı. Kurulduğu günden buyana Sapanca Gölü’nü kullanıyor.
Üstelik bizim “içme suyu” olarak kullandığımız Sapanca Gölü’nü TÜPRAŞ endüstriyel alanda kullanıp canım suyu “heba” ediyor.
Hem de biz kullandığımız her damlaya para öderken TÜPRAŞ kullanıp attığı suya tek kuruş para ödemedi…
Doğrusunu isterseniz düne kadar TÜPRAŞ’ın Sapanca Gölü’nden endüstriyel amaçlı su çekmesi kimsenin umurunda olmadı.
Kimse de, Sapanca Gölü’nün de günün birinde kurumaya yüz tutacağına inanmadı. Her gelen “bir şey olmaz” deyip olanlara göz yumdu.
Bugün Sapanca Gölü iyiden iyiye kurumaya yüz tutunca da birden bire aklımıza TÜPRAŞ’ın su çektiği geldi…
Bu davadan nasıl bir sonuç çıkar şimdiden kestirmek güç. Bu noktada ben çok da iyimser değilim.
Halen “7 kocalı Hürmüz” görünümünden farksız bulunan Sapanca Gölü’nün yasal sahibi ortada yoktur.
İki il arasında ve dört belediye sınırları içinde sıkışıp kalmış bir Sapanca Gölü’nü yasal olarak kimin temsil edeceği belli değil…
Böyle bir ortamda Sapanca Gölü’nü TÜPRAŞ gibi bir kuruluşun elinden kurtarmak pek de kolay olabilecekmiş gibi durmuyor.
Nitekim Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda TÜPRAŞ’a açtığı ancak sonuç alamadığı davalar ortadadır.
Kaldı ki açılan dava SASKİ’nin istediği gibi sonuçlansa bile “Sapanca Gölü elden gittikten sonra” kazanan taraf olsanız ne yazar…
Next