Düne kadar bu kadar yanlış varken görmüyor…

Mamalar çekilince, fal taşı gibi gözler açılıyor…

Besleme olmadan (dışarıdan) kendin yürüyebiliyor musun?

Yok…

Zamanında sesini çıkarmadın, şimdi neden borazan gibi ötmeye başladın?

Ortalık yanarken “dut yemiş bülbüle dönenler”…

Şimdi ‘dutu’ bulamayınca, avazı çıktığı kadar ses çıkartmaya başladı…

“Şurada şu yanlış var görmüyor musunuz (?)” demeye başladı…

Hadi canım sen de…

Toplumsal çıkar yerine, hep kendi çıkarınıza baktınız…

Şimdi mi geldi toplumsal çıkarlar aklınıza?

Şu “mama” nelere kadir be…

Adamı “bukalemun” yapıyor…

Öylesine ki…

Dik olan “kuyruğu” yere seriyor…

“Hep bana” dediler zamanında…

Şimdi bırakın hep banayı, kırıntı bile bulamayınca…

Her şey tu-kaka olmuş…

Kime göre?

Yine, onlara göre…

Devir değişir…

Çünkü zaman dünyasında yaşıyoruz…

Kimse ne koltukta kalıcıdır…

Ne de bu dünyada…

Zaman her şeyi bitirir…

Zira sonsuzluk aleminde değiliz…

“Ne ekersen onu biçersin” diye bir atasözü vardır…

Bazıları bu atasözünü bilir ama güç eline geçtiğinde onu unutur…

Ne zaman güç elden gider, o zaman dem vurur, bu atasözünden…

Hayat, insana tecrübe kazandırır…

Kazık attığını sananlar, yiyeceği zokayı düşünmezler…

Onun için siz siz olun…

Ne büyük konuşun…

Ne de çok ihtiraslı olun…

Tavsiyem…

Büyük lokmayı yiyin afiyetle…

Ancak…

Bir mama uğruna doğruları doğru zamanda söylemeyenlerin, zamanı geçtiğinde söylediği o doğruların bir hükmü de kalmaz…

Yarın buluşmak üzere…

Sağlıcakla kalın…