N’oluyoruz ya!

Gün geçmiyor ki yabancı uyruklu şahısların kavgasına tanık olmayalım.

Dertleri nedir bilinmez ama yaptıkları hiç hoş değil.

İnsanların en kalabalık olduğu noktalarda tekme, tokat birbirlerine giriyorlar.

Allah ne verdiyse saldırıyorlar.

Haliyle bu durumda bu şehrin insanlarını rahatsız ediyor…!

***

Yahu;

Bir kesim var ki yabancı uyruklu insanlara bakış açıları hiç iyi değildir.

Bu insanlara hep “şaşı” bakarlar.

En ufak hareketleri batar.

Bir de bu kavga olayları oldu mu iyice “uyuz” olup “gıcık” kaparlar.

Öyleyse insanları kendinize daha da “gıcık” etmenin ne anlamı var…?

***

Oturun oturduğunuz yerde.

Kapatın bir tarafınızı kimseyle dalaşmayın.

Bak ne güzel bu ülke size kapılarını açmış.

O malum kesimin itirazlarına rağmen size sahip çıkmış.

Öyleyse size sahip çıkıp, yakınlık duyanları ne diye sıkıntıya sokuyorsunuz…?

***

Öyle ya;

Sizi savunacağız diye bu kesimle zaten tartışıp duruyoruz.

Bir de kavga edip bize;

- Gördünüz mü savunduğunuz adamları?

Türünden lafları neden getirtiyorsunuz?

Bir rahat durun yahu…!

***

Sizin yüzünüzden bu ülkeye ve bu şehre yerleşen kardeşleriniz de sıkıntı çekiyor.

Onlar bu ülkenin kurallarına ve düzenine uyarak gayet mutlu yaşıyor.

Dolayısıyla bu insanları da huzursuz etmeye ne hakkınız var?

Aynı yerde aynı acıları paylaştınız.

Hoş gelip, sefa getirdiğiniz bu ülkede ve şehrimizde, neyi pay edemiyorsunuz?

Birbirinizle bir derdiniz varsa;

Gidin kozunuzu geldiğiniz yerde paylaşın.

Bak bizim gibi sizin yanınızda duran adamı bile vitesten attırdınız.

Tövbe, tövbe…!