Taksim’deki “gezi parkı” ile ilgili başlayan olaylar sosyal medya ile birlikte farklı bir yöne çekilmeye çalışıldı.Özellikle Twitter aracılığı ile yayılan mesaj ve görüntüler öyle bir hal aldı ki olay “masumiyetinden” çıktı resmen “provokasyona” döndü.Her

Taksim’deki “gezi parkı” ile ilgili başlayan olaylar sosyal medya ile birlikte farklı bir yöne çekilmeye çalışıldı.

Özellikle Twitter aracılığı ile yayılan mesaj ve görüntüler öyle bir hal aldı ki olay “masumiyetinden” çıktı resmen “provokasyona” döndü.

Her halde Twitter tarihinde bu kadar yüksek oranda bilgi kirliliği ve vatandaşı “kışkırtıcı” haberler yayılmamıştır…

Biri kalkıyor “polise ateş açma emri verildi” diye tweet atıp ortamı gerip milleti sokağa dökmeye çalışıyor.

O, ona tweetliyor, öbürü ona yolluyor, öteki ötekilerini iletiyor derken ortalıkta tam bir bilgi karmaşası yaşanıyor.

İyi niyetli vatandaşlarında “yahu bu doğrumu diye” şöyle bir durup televizyonlara ve “internet haber sitelerine” bakmak akıllarına gelmiyor.

Herkesin elinde cep telefonu olayları Twitterden atılan yalan yanlış, halkı galeyana getirmek isteyen tweetlerden takip etmeye çalışıyor.

Hal böyle olunca da Twitterda dakika başı atılan tweetlerden geçilmiyor. Peki, hangi tweet doğru? Hiç biri…

Hele bir tweet var ki, insana “bu kadarda olmaz” dedirtti. Güya bir panzer genç bir kızın üzerinden geçmiş ve bu kız hayatını kaybetmiş.

Bir de bu tweete “internetten” öyle bir resim bulmuşlar ki akıllara zarar. İnsanın o fotoğrafı görüp de “eyleme” katılmaması mümkün değil.

Ama bir bakıyorsunuz bütün bunların hepsi uydurma, “kasıtlı” olarak yapılmış “provokasyon” amaçlı tweetler…

Yok, Taksim’de 5 ölü var, Ankara karıştı polis silah kullanıyor, İzmir alev, alev yanıyor, daha neler, neler.

Yahu “ateş eden polis” diye yayınladıkları fotoğraf bile her şeyi ortaya koyuyor. Fotoğraftaki polislerin yabancı oldukları açıkça belli oluyor.

Sırtlarında ki “Policia” yazısını görmemek için kör olmak lazım. Birde bunu “polis köpeğe bile biber gazı sıktı” diye yayıyorlar…

Belli ki Taksim’deki “gezi parkında” ağaçların sökülmesi bahane edildi. Bu resmen planlanmış ve programlanmış bir “provokasyon” başka bir şey değil.

İşin kötüsü gerçekten orada iyi niyetle bulunan vatandaşlarda bu “provokasyona” alet edilmeye çalışıldı.

Bir ölçüde bunda başarılı da olundu. Olaylarda “biber gazı” yiyen ve şiddete maruz kalan gariban vatandaş bilmeden bu işin bir parçası oldu…

Tabi bir müddet daha vatandaşı meydanlara çekmeye çalışan “provokatörler” rahat durmayacaktır. Hatta bundan sonra da başka “provokasyonlar” olacaktır.

Bugün ülkede istikrarı bozmak adına “gezi parkı” olaylarını farklı illere yayma gayreti içinde olacaktır. Bunun böyle olduğu da görüldü.

 

Ama “kaos” ortamlarının bu ülkeye ne denli zarar verdiğini bilen bu millet “organize işler” içinde olanların oyununa gelmeyecektir…