AK Parti İl ve İlçe seçimlerinde yaşanan “tek listeli” aday seçimlerini eleştirmem bazılarını rahatsız etmişe benziyor.Aslına bakarsanız benim eleştirdiğim konu “tek listeli” seçimlerden çok “mevcut isimlerle” seçime gidilmesi.Bu “mevcut isimler” çok mu b

AK Parti İl ve İlçe seçimlerinde yaşanan “tek listeli” aday seçimlerini eleştirmem bazılarını rahatsız etmişe benziyor.

Aslına bakarsanız benim eleştirdiğim konu “tek listeli” seçimlerden çok “mevcut isimlerle” seçime gidilmesi.

Bu “mevcut isimler” çok mu başarılı? Veya koskoca AK Parti Sakarya Teşkilatı içinde il veya ilçe başkanlığı yapabilecek vasıfta başka isimler mi yok…?

Tamam, “tek listeyle” seçime gidilsin ama önce bir “delegenin” üyelerin ve kamuoyunun sesine de kulak verin.

Öyle üç-beş kişi kafa kafaya verip “mevcutlarla devam ediyoruz kardeşim” diye kestirip atmayın. Bu partide bu kadar delege var, üye var.

Bu insanlar hizmet noktasında kendilerine bu fırsatı nasıl ve ne zaman bulacaklar? Böyle giderse görüp görecekleri rahmet delegelik olacak…

Şu “mevcut adaylarla” devam konusuna taktım ya, yarın AK Parti Genel Merkezi yaklaşan “genel seçimler” ile ilgili de benzer bir karar alsa n’olacak?

Yani AK Parti Genel Merkezi “genel seçimlerde mevcut adaylarla yola devam” kararı aldık” dese hoşunuza gider mi?

Vallahi yer yerinden oynar. En başta AK Parti Sakarya İl Başkanı Recep Uncuoğlu bu karara “bayrak” açar.

Ardından en az 100 isim Ankara’nın yollarını tutar ve AK Parti Genel Merkezi’nin kapısında yatardı…

Bu arada “zevzeklik” edip AK Parti’de “üç dönem” kuralı olduğunu bilmediğimi falan sanmayın.

Ben sadece bugün AK Parti İlçe Başkanlığı seçimlerinde ikinci bir listeye izin verilmeyen isimlerle ilgili “empati” kurmanızı istiyorum.

Tam da milletvekili hayali kurarken “mevcut isimlerle devam”  kararı verilmesi üzerine neler yaşardınız? Nasıl bir “ruh” haliniz olurdu…?

Cevap çok basit! Alınan kararın “anti demokratik” olduğundan falan bahsedilir, ardından da dökülmeler başlardı.

Artık milletvekili adayı olabilmek için Sakarya’da irili ufaklı ne kadar parti varsa kapıları çalınıp pazarlıklar yapılırdı.

Başta MHP, Saadet ve hatta CHP’nin bile kapısı çalınır, “milletvekili adayı” olabilmek adına her şey yapılırdı…

Şimdi önümüzde AK Parti İl Başkanlığı seçimi var. Muhtemelen bu seçimde de “tek liste” olarak sandığa gidilecek.

İlçe seçimlerinde olduğu gibi “delegenin” veya üyelerin istediği değil, üç-beş kişinin dediği isim aday olacak.

Ama “dananın kuyruğu” asıl milletvekili adaylığı sırasında kopacak. Bir de bakmışsınız “kehanet” gerçek olmuş.

Hazır “mevcut isimlerle” yola devam kararı alınmışken AK Parti Genel Merkezi “oldu olacak aynı vekillerle devam” edelim der mi? Neden olmasın…?