Birkaç gündür Taksim Gezi Parkıyla alakalı bu köşede bir şeyler karalıyorum…Mevzuya dair yazdığım her yazı okuyucuyu memnun etmeyebilir…Ancak algı meselesi olanlara ne demeli bilmem…Biz herkesin fikrine saygı gösterilmesini savunuyoruz…Biz her düşüncenin
Birkaç gündür Taksim Gezi Parkıyla alakalı bu köşede bir şeyler karalıyorum…
Mevzuya dair yazdığım her yazı okuyucuyu memnun etmeyebilir…
Ancak algı meselesi olanlara ne demeli bilmem…
Biz herkesin fikrine saygı gösterilmesini savunuyoruz…
Biz her düşüncenin özgürce söylenilmesinden yanayız…
Biz fikri hür, vicdanı hür gençlerin yetişmesinden yanayız…
Lakin fikrini cebren kabul ettirmeye kalkanlara da karşıyız…
Anlayacağınız, gezi parkından ağaçlar sökülmesin diye etrafı ateşe vermeyen, polise taş atmayan, arabaları devirmeyen devletin malına zarar vermeyen göstericilere saygı gösteriyoruz…
Az önce yazdıklarım dünkü köşe yazımın içerisinde de vardı fakat bu cümleler makalemin içerisinde olmasına rağmen anlamamakta direnenler var…
El insaf…
Biz dedik mi orada vatandaşın açıklama yapması yasaklansın…
Biz dedik mi orada polis orantısız güç kullanarak çok iyi yapmıştır göstericilere…
Konuyu başka yerlere çekmenin manası yok…
Algı meselesi olanlar yorum yaparken mutlaka ama mutlaka yazıyı baştan sona okusun ondan sonra ne anladığını söylesin…
Her görüşe ve her düşünceye saygı gösteren bir insanım…
Muhalefet eden vatandaş oluyor da muhalif karşıtı olan insanlar bu ülkenin vatandaşı sayılmıyor mu?
Kim kime neyi dayatıyor…
İktidarlar seçim sandığında değiştirilir, dedik…
Yanlış mı?
Her önüne gelen üç-beş insan meydana çıkıp bu iktidar değiştirilmeli dendiğinde, milletin kendilerine dört yıllığına verdikleri (emaneti) iktidar koltuklarını terk mi edecekler, bu kadar saçma bir söylem olabilir mi?
Tabi ki tarihe bakılması gerekir…
Tarihini bilmeyen bir millet muasır medeniyete nasıl ulaşabilir?
Bir daha soruyorum…
Çocukların ellerine afiş verip sokağa salmak demokrasi midir?
Kim çocuğunun sokaklarda eylem yapmasını ister…
Fakat bu iktidarın gitmesini isteyen bazı zavallılar, daha dün çocuklarını bile istismar edip o yaşta siyasete alet ettiler…
Sadece ben değil; siyaset ilmi de, sosyoloji bilimi de çocukların siyasi gösterilere katılmasına karşı çıkıyor…
Çünkü adı üstünde çocuk…
Hasılı kelam: Bize genel ve yerel politik sosyolojiyi okumayanlar (siyasi) ahkam kesiyor…
Akıl veriyor…
Algı anlayışımızın yanlış olduğundan dem vuruyor…
Söylenenlere hiç kuşkunuz olmasın saygım var…
Lakin onlara da söyleyecek tek sözüm var…
Başınızı kumdan çıkarın da akli selim etrafa bir bakın ve olayları ona göre analiz edin…
Bu Ülke ne muz cumhuriyetidir ne de kabile devletidir…
Sağlıcakla kalın…
