Geçen hafta cuma günü Şırnak’tan gelen “şehit” haberi bütün tadımızı, tuzumuzu, neşemizi kaçırdı.

Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması üyeleri tarafından kazılan hendeklerin kapatılmasına yönelik operasyonda çıkan çatışmada Akyazılı Furkan Çelik “şehit” oldu.

Tabi bu haberle birlikte “şehit” polisimiz Furkan Çelik’in baba evine de ateş düştü. Haberi alan baba Yunus Çelik fenalaşarak hastaneye kaldırıldı…

Allah başta anne ve babası olmak üzere bütün yakınlarına sabır versin. “Şehit” polisimiz Furkan Çelik’e da Allah rahmet eylesin.

Bu arada hala dahaeli kanlı bu canilere “terörist” bile diyemeyen kim varsa Allah onları da nasıl biliyorsa öyle yapsın.

İnşallah bu devlet başta “teröristler” sonrada onların destekçilerinin hakkından gelecektir. O günde Allah’ın izniyle yakındır…

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Tabi evlat sevgisinin nasıl bir şey olduğunu “zürriyetsiz” bazı vatan hainleri anlayamaz.

O annenin babanın evladını büyütüp belirli yaşa getirinceye kadar üzerine nasıl titrediğini ne fedakârlıklarda bulunduğunu bilemez.

Dolayısıyla onlardan “şehitlere” saygı, millete sevgi, vatana da “sadakat” beklemek doğru değildir…

Her daim “teröristleri” yere göğe sığdıramayan “PKK sevicileri” Şırnak’ta “şehit” olan Furkan Çelik, arkasında gözü yaşlı anne ve baba ile üç aylık hamile bir eş bıraktı.

O çocuk ki, dünyaya gözlerini açtığında babasını yanında bulamayacak. Ömrü hayatında baba sevgisi nedir hiç tadamayacak.

Gerçi bu ayrıntının bile içimizdeki “PKK sevicilerine”bir şeyler ifade ettiğini sanmıyorum. Zira bu duyguyu anlamak için önce “insan” olmak gerekir…

Ancak bu “PKK sevicilerine” şunu da hatırlatmakta fayda var. İstediğiniz kadar “teröristleri”övün.

Öte yandan bu vatan için “şehit” düşmüş polisimizi, askerimizi, insanımızı küçümseyip alay konusu yapın.

Tarih ve bu ülkede yaşayan insanlar nezdinde her daim “PKK sevicisi” olarak hatırlanacak ve bunun hesabını da Allah sizden mutlaka soracaktır…

Yazımı “PKK sevicilerinin” taşlaşmış kalplerine hitap etmese de, şehit babası Yunus Çelik’in “şehit” oğlu için sarf ettiği şu sözlerle bitirmek istiyorum;

“Oğlum mermi acıttı mı bir tarafını oğlum? Keşke gelseydim oraya da, o mermi bana gelseydi.”

Siz rahat olun Yunus baba, “o mermi hepimizin canını acıttı.”İnşallah gün olur “o merminin” hesabı sorulur. Furkan Çelik ve “şehitlerimizin” kanı asla yerde kalmaz…