Şunun şurasında “31 Mart’a” bir şey kalmadı.

Ancak gürültüsü patırtısı halen devam ediyor.

Daha düne kadar belediye başkan “adaylarının” belirlenmesi sürecinde bazıları “gerim, gerim gerildi.”

Şimdi de aynı gerginlik hatta daha fazlası belediye meclis üyelerinin belirlenmesi noktasında yaşanıyor.

Herkes kendi dediği olsun, kendisine yakın isimler belediye meclis üyesi olsun diye ciddi bir mücadele veriyor.

Öyle ki zaman zaman bu mücadele ciddi boyutlara kadar ulaşıyor…!

***

Hani, “belediye meclis üyesi olsanız ne yazar olmasanız ne yazar” diyeceğim ama gel de bunları birilerine anlat.

Koca koca adamlar belediye meclis üyeliği için birbirini yiyor.

Hatta beraber çalıştıkları sözüm ona dava arkadaşlarını kırıp döküyor.

Hani araya girmeseler belki de işin sonu çok ciddi yerlere kadar varacak.

Hal böyle olunca da belediye meclis üyelerinin belirlenme süresi de uzadıkça uzuyor.

Anlaşılan listelerin tamamlanması “Yüksek Seçim Kurulu’na” teslim edileceği tarihe kadar sürecek.

Kim bilir belki de isimlerin “YSK’ya” teslim edilmesinden sonra “kavga” daha da büyüyecek…!

***

Tabi bu kavga iktidar partisi olan AK Parti’de ayyuka çıktı.

Neredeyse her ilçede huzursuzluk var.

Gerçi diğer partiler de “süt liman” değil ama asıl çekişme AK Parti içinde yaşanıyor.

Haliyle bu çekişme de AK Parti’ye zarar veriyor.

Nitekim geçmiş dönemlerde de buna benzer sıkıntılar olmuştu.

Ancak bu sıkıntılar hiçbir zaman AK Parti dışına çıkmazdı.

Yani “kol kırılır, yen içinde kalırdı.”

Maşallah şimdi AK Parti içinde olan biteni “sağır sultan bile duydu…!”

***

Paylaşılamayan ne?

Belediye meclis üyelikleri!

Ayda bir defa toplanıp “el kaldırıp, el indirmek” için kavga etmeye değer mi?

Kaldı ki, yaşanan bu kavgaların ardında “hizmet aşkı” olmasa gerek.

Demek ki bizim bilmediğimiz başka şeyler var…!

***

Kim ne derse desin;

“31 Mart’ta” yapılacak olan seçimlerin öncesinde yaşanan süreç gerçekten herkesi yordu.

Bundan sonra da daha neler göreceğiz kim bilir?

Vatandaş yoruldu.

“Adaylar” yoruldu.

Partililer yoruldu.

Genel başkanlar yoruldu.

Velhasıl yordu da yordu…!

***

Dediydi dersiniz;

Bu yorgunluk “31 Mart’ta” sandıklara da yansır.

Elbette matematiksel olarak bu seçimlerin kazananları ve kaybedenleri olacak.

Ancak alacakları “oy” oranlarına bakıldığında genelde bütün partilerin kaybedeceği bir seçim olacak.

İnşallah “kantarın topuzu” bu defa da fazla kaçmaz.

Ancak kaçarsa da bunun sorumlusu “kısır çekişmelerle” vatandaşları yoranlar olacaktır…!