Eskiden ülkedeki seçim havası bir “karnaval” ortamında geçerdi. Her taraf süslenir seçim araçları “gümbür, gümbür” dolaşırdı.Şehirler, köyler, mahalleler seçim süresince kıpır, kıpır olur sanki insanlar hiç ama hiç uyumazdı.Hele bir de ilimize bir genel b

Eskiden ülkedeki seçim havası bir “karnaval” ortamında geçerdi. Her taraf süslenir seçim araçları “gümbür, gümbür” dolaşırdı.

Şehirler, köyler, mahalleler seçim süresince kıpır, kıpır olur sanki insanlar hiç ama hiç uyumazdı.

Hele bir de ilimize bir genel başkan geleceği haberi alındı mı haftalar öncesinden hummalı bir çalışma başlar her yer kıpır, kıpır olurdu.

Bir kere yerel veya genel her seçimde parti genel başkanları mutlaka Sakarya’ya gelip “miting” düzenlerdi.

Sakarya’da liderlerin topladığı kalabalığa bakıp ülkede kimin seçimi kazanacağı konusunda doğru tahminler yapılırdı…

Her seçim döneminde liderlerin vaatleri sürekli ön plana çıkardı. Yapılacağından değil ama ortalık “seçim vaatlerinden” geçilmezdi.

Herkese “iki anahtar” vaadinden tutun da her vatandaşa “yeşil kart” vermeyi söyleyenler bile oldu.

Kimi cebinden çıkarttığı “iki anahtarı” salladı, kimi de yeşil bir karton parçasını “yeşil kart” diye millete yutturmaya kalktı…

Tabi bu vaatler seçim sonrası unutuldu. Bir daha ne “iki anahtar” ne de “yeşil kart” lafını ağzına alan oldu.

Her ne kadar siyasetçiler “boş vaatlerle” vatandaşı aldattığını sansa da insanlar bu partileri bir daha hiç çıkmamak üzere “sandığa” gömmesini bildi…

Eskiye dair seçim çalışmaları elbette sadece bunlardan ibaret değil. Daha birçok yaşanmış acı, tatlı olay var.

Ancak bugüne geldiğimizde günümüz seçim çalışmaları ile ilgili söyleyeceğimiz ve hatırlayacağımız doğru dürüst bir şey yok.

Bugünkü seçim çalışmalarının ana teması, ortaya çıkan sahte “ses kayıtları” üzerinden siyasi “rant” devşirmeye çalışmak…

Doğrusu seçim çalışmalarında insan muhalefetin genel başkanlarının ağzından yalancıktan da olsa bir iki proje duymak istiyor.

Mesela çıkıp, “Boğazdaki köprülerin üç tanesini onlar yaptı dördüncüsünü de biz yapacağız” denebilir.

Ne bileyim, “Onlar Marmaray’ı yaptı, biz de Havaray yapacağız” gibi projelerle vatandaşın karşısına çıkabilir. Maalesef tek bir proje ortaya koyan yok…?

Tabi muhalefetin genel başkanları böyle olursa yereldeki adaylardan da proje anlamında bir ses çıkmaz.

Nitekim Sakarya için doğru dürüst bir proje ortaya koyan yok. Zira çıkıp “öyle yöneteceğiz böyle yöneteceğiz” demekle bu işler olmaz.

Siz bu milleti yönetmeye geliyorsanız hiç boşuna zahmet etmeyin. Yok, Sakarya’ya bir şeyler yapmak için gelmek istiyorsanız buyurun projelerinizi görelim. Var mı? Yok.

 

İşte bunun için “nerede o eski adaylar” diyorum. Her ne kadar onlar “umut tacirliği” yapsa da, bugünküler de içimizi karartıyor…