Hep yazdım, yazıyorum, yazacağım.

Ta ki bu şehirde, bu sorun tamamen ortadan kalkıncaya kadar, ömrüm de vefa ederse yazmaya devam edeceğim.

Ben doğma büyüme Sakaryalıyım ve bu şehri seviyorum. Her ne kadar zaman zaman bir takım sebeplerden dolayı ‘çekip gidesim var’ desem de, Sakaryalı olmaktan mutluyum.

Ama bu şehrin talihsizliği midir nedir, bir türlü hak ettiği değeri göremediğini düşünüyorum. Tabi ki bu durumdan da yerel yöneticileri sorumlu tutuyorum.

Sakarya, bulunduğu konum ve doğal zenginlikleri başta olmak üzere daha çok birçok konuda son derece şanslı bir il. Ancak bu zenginlikler nedense bir türlü değerlendirilemiyor, ön plana çıkarılamıyor.

Bunun yanında şehir olarak her ne kadar yapılan araştırmalara göre yaşanabilir iller arasında en üst sıralarda yer alsa da, Sakarya’da aslında durum hiç de böyle değil.

Hemen hemen herkeste, şehirle ilgili bir bıkkınlık var. Küçük ve derli toplu olmasına rağmen insanı yoran bir yapısı var Sakarya’nın.

Bunun sebebi de hiç kuşkusuz ki yaşanan trafik sorunu ve bozuk yollar.

Şehirde ne hikmetse trafik sorunu bir türlü çözülemiyor. Yaşanan sıkışıklığa bir de bozuk yollar eklenince, insanlar için bu durum resmen işkenceye dönüyor.

Trafikte yaşadığınız sıkıntıya mı yanarsınız, yoksa aracınızın her gün biraz daha derinleşen çukurlarda gördüğü hasara mı?

Geçtiğimiz haftalarda etkili olan kar yağışı da, zaten bozuk ve çukurlarla dolu olan cadde ve sokakları biraz daha tarla yoluna çevirdi.

Merak ediyorum, şehri yönetenler hemen her gün yaptıkları hizmetleri evirip çevirip yeni çalışmalarmış gibi basına gönderirken, acaba bozuk yollardan hiç mi rahatsız olmuyorlar? Ve acaba bu yollarla ilgili bir önlem almayı düşünmüyorlar mı?

Hamdolsun, Sakarya’ya bu kadar hizmet eden yerel yönetimlerin kitabında, ‘yol’ diye bir kavram yok mu?

Ne zaman yapacaksınız bu yolları?

Sakarya ne zaman Avrupa standartlarında cadde ve sokaklara kavuşacak?

Ne zaman trafikte belediye yetkililerinin kulaklarını çınlatmadan bir gün geçireceğiz?

Gerçekten bir vatandaş olarak çok merak ediyorum.

Ne zaman, ne zaman?