Allah var.
1982 Anayasasına bendeniz "Evet" oyu verdim.
Kıvırmaya hiç gerek yok. Özgür irademle sandığa gidip "Evet" mührünü bastım arkadaş.
Bana hiç kimse baskı filan da yapmadı. Önüme kondu oy pusulası. Ben de bastım mührü.
Önüme başka alternatif de konmadı hani.
Böyyüklerimiz en iyisini bilirdi. En iyisini onlar yapardı. Bize de "Okeylemek" düşerdi yani.
Sanki Cumhuriyeti kuracağını Atatürk dedeme mi sorduydu?
Kurdu ve oldu.
1982 Anayasası, bu ülke yurttaşlarından % 92 "Evet" oyu aldı.
Şimdi bu Anayasa aleyhinde sallayanlara bakılırsa, vatandaşın sandığa attığı "Hayır" oyları, sandıktan "Evet" olarak çıkmış.
Çünkü kime sorsam, 1982 Anayasasına "Hayır" mührü vurmuş.
İkiyüzlülüğün ve riyakarlığın daniskası.
1982 yılından bu yana, bu Anayasa'nın beni rahatsız etmiş bir tek maddesi olmadı.
Anayasanın mağdur ettiği birileri olabilir. O birilerinden birisi ben değilim yani.
İtiraf etmeliyim ki, 1982 Anayasasından hayli ekmek yemişliğim var.
Nasıl yani?.
Bayağı ekmek yedim.
Anlatayım; 1982 yılında Anayasa referanduma sunuldu mu? Sunuldu. % 92 oyla kabul edildi mi?. Evet.
Ben de tam 1982 yılında Çark Caddesinde kitapçı dükkanı açmıştım. Öyle bir furya başladı ki. İlkokul 1. sınıftan, lise son sınıfa kadar her öğrenciye birer adet Anayasa kitapçığı edinme zorunluluğu getirildi.
Dükkana koliler dolusu Anayasa kitapçığı getiriyorum, yarım saatte tükeniyor.
Her öğretmen, öğrencisine bir kalem, bir silgi, bir kalemtraş, bir de Anayasa kitapçığı siparişi veriyor.
Ders başladı mı, Anayasa kitapçığı masanın üstünde hazır olacak.
Anayasa kitapçığı hazır değilse, öğrenci dersten dışarı yani.
Kenan Paşa gelip, sınıfı kontrol edebilir yani.
Öyle zamanlar oldu ki, İstanbul'da Anayasa kitapçığını basan matbaanın kapısında nöbet tuttum.
Sanki Ramazan pidesi mübarek. Püfür püfür dumanı tüterken matbaadan Anayasa kitapçıklarını aldım. Hooop kitapçı dükkanına.
Cama yazdım "Anayasa geldi".
Yarım saatte öğrencilere haber ulaştı, yarım saatte Anayasa tükendi. 
Bu garabet yıllarca devam etti. Bazen okullardan gelen listelerde "Anayasa kitapçığı" yazmıyorsa, biz uyarıyorduk.
"Bu liste eksik. Burada Anayasa yok". 
Veli tedbirli. "Koy kardeşim koy. Anayasayı da koy".
Çok ekmeğini yedik 82 Anayasası'nın.
Allah Kenan Paşa'dan razı olsun.
Bir tek öğrencinin Anayasa kitapçığının bir tek sayfasını açıp da, bir tek maddesini okuduğunu sanmıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, her kürsüye çıktığında "Yeni Anayasa" dedikçe, muhalefet partisi liderleri, Papağan gibi "Anayasa'nın ilk dört maddesine dokundurtmam arkadaş" diyor.
79 milyon yurttaş içinde, acaba kaç kişi "Yahu ne var şu 4 madde içinde?" diyerekten, Anayasa kitapçığı karıştırmıştır?
Kaç kişi?
Bence parmakla sayılacak kadar az kişi.
Bendeniz, bu ülkenin okumuş-yazmış adamlarından birisiyim.
Değil mi efendim?.
Binlerce adet de Anayasa kitapçığı sattım.
Bir kez dahi olsun içini açıp da "Burada ne yazıyor acep?" demedim.
Rahmetli Halkçı Parti lideri Necdet Calp'in Boğaz Köprüsü için "Sattırmam arkadaş" demesi gibi.
Bizim kifayetsiz muhteris liderlerimiz de Anayasa'nın ilk 4 maddesi için "Deldirtmem arkadaş" diyor.
Peki ne yazıyor ilk 4 maddede?
Madde 1: Türkiye Devleti, Cumhuriyettir.
Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk Devletidir.
Madde 3: Dili Türkçe, Başkenti Ankara, Bayrağı, ay yıldızlı al bayraktır.
Madde 4: İlk üç madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
Özetle 4 madde bu.
1982 Anayasası, dili bakımından son derece sorunlu.
Sadece bu yönü ile bile değiştirilmesi gerek.
Milletvekili yemini de öyle.
Bir takım marjinaller hariç ilk 4 madde ile kimin derdi olabilir ki?
Devlet Cumhuriyet olacak. Başkent Ankara olacak. Bayrak, ay yıldızlı olacak. Resmi dil, Türkçe olacak. Devlet, demokratik, laik, sosyal bir hukuk Devleti olacak.
Anayasa değişsin kim istiyor?. Ak Partililer. Ak Partililerin % 99'unun Anayasa'nın ilk dört maddesi ile bir sorunu olacağını sanmıyorum. 
Peki sıkıntı ne?
Sıkıntı şu: Geline oyna demişler "Yerim dar" demiş. Yeri genişletmişler. "Yenim dar" demiş.
Aynen öyle.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti "Başkanlık" istiyor.
Muhalefet bunu kabul eder mi?
Muhalefet, sandıktan ne sonuç çıkacağını biliyor.
Muhalefetin yerinde ben de olsam, kabul etmem.
Ola ki Anayasa değişti. Başkanlık sistemine geçiliyor. Muhalefet Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına kimi çıkaracak?
Elde tek malzeme kaldı. O da, Cüppeli Ahmet Hoca.
Başka seçenekleri yok. Onun da Üniversite diploması var ise.
Müftü İhsan Özkes'i aday yapabilirlerdi. O da partiden istifa etti.
Ha bir umut daha var. Bülent bey. O da çok temkinlidir. Dibini görmediği denize dalmaz.
Muhalefetimizin perişan hali bu işte! (İzzet Dönmez)
Sağlıcakla kalın…