Geçen hafta yayınlanan bir genelgeyle okulların yılsonuna kadar kapalı olacağı duyurulmuştu.

Bu süre zarfında da dersler “online” yani uzaktan eğitimle devam edecekti.

Hem devlet okullarına hem de özel okullara giden öğrencilerin eğitime bu şekilde devam edeceği duyurulmuştu.

Ancak geçen hafta cuma günü Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamayla “anaokulu” ve “kreşlerde” 5 gün boyunca “yüz yüze” eğitim yapılacağını açıkladı.

Hadi bakalım, bu ne şimdi…?

***

Kim ne derse desin.

Bu karar çocukların eğitimi düşünülerek alınmış bir karar değil.

Alınan bu kararın özellikle çalışan anne ve babalar için alındığı apaçık.

Şayet “anaokulu” sınıfları ve “kreşler” kapanırsa çalışan anne ve babalar çocuklarını nereye ve kime bırakacak?

Hele evde “anneanne” veya “babaanne” gibi bir büyük de yoksa yandın.

Çocuğu “evde tek başına” bıraksan olmaz.

Her gün “konu komşuya” da teslim edemezsin…!

***

Çocuk bu!

Sıradan bir eşya gibi çocukları işyerine yanında taşıyamazsın.

Eh anne desen “kariyerini (!)” bırakıp evde çocuk bakmak istemiyor.

Her ne kadar anne;

- Kariyer de yaparım, çocuk da yaparım.

Dese de iş çocuk bakmaya gelince “kariyerini” tercih eder.

Sonuçta “kabak” evdeki o minik yavruların başına patlar.

Milli Eğitim Bakanlığı da buna alet olur.

Başlangıçta kapattığı “anaokulu” ve “kreşleri” gelen baskılar üzerine açaaaaaar…!

***

Netice itibariyle geçen hafta içinde bir genelgeyle bütün okullar kapatılırken iki gün sonra apar topar “anaokulu” ve “kreşleri” açmanın bilimsel hiçbir izahı yok.

Zira “anaokulu” ve “kreş” çocukları “korona virüse” yakalanmaz diye bir kaide yok.

Kaldı ki “korona virüs” ne çocuk bakıyor ne yaşlı ne de genç.

Dolayısıyla alınan karar yanlıştır.

Şayet bu yanlıştan dönülmezse burada altını çizerek belirtiyorum.

Kısa bir süre sonra yeni bir genelgeyle bu “anaokulu” ve “kreşler” kapanacaktır.

İnşallah o zaman iş işten çoktan geçmiş olmaz…!