15 Temmuz “darbe” girişiminin ardından “Demokrasi Meydanı” her akşam renkli görüntülere sahne oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine çoluk çocuk “Demokrasi Meydanı’na” koşan Sakaryalılar alana ayrı bir hava katıyor.
Doğrusu son güne kadar “Demokrasi Meydanı’nı” terk etmemekte kararlı olan vatandaşların bu anlamlı duruşu her türlü övgüyü hak ediyor…
Bu arada çok garipsediğimiz ve “yüzsüzlüğün bu kadarına da pes” dediğimiz şeyler de olmuyor değil.
Bazen “Demokrasi Meydanı’nda” oraya hiç ama hiç yakışmayan bazı fotoğrafları görünce “ifrit” oluyorum.
Birde utanmadan fotoğraf çektirip altına da; “sevgili dostum AK Parti Sakarya Milletvekili ……. ile meydanlardayız” diye yazmıyor mu “yuh” artık diyorum…
O zatı muhteremlere şunu hatırlatmak lazım; bu millet meydanlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine indi.
Çoluk çocuk çıktıkları “Demokrasi Meydanı’nı” bir gün bile olsun terk etmeyi asla ama asla düşünmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine çıktığı meydanlarda son güne kadar da kalmaya devam edecek…
Şimdi o zatı muhteremler şunu sormak lazım; “sizin Demokrasi Meydanı’nda işiniz ne? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine mi oraya geldiniz?”
Daha düne kadar “sosyal medya” hesaplarınızdan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere neredeyse bütün AK Partililere “kin” kustunuz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi için her türlü “alçaklığı” yazıp paylaştınız. Şimdi hangi yüzle o “Demokrasi Meydanı’na” geliyorsunuz…?
Hadi o zihniyetteki insanları anlamaya çalışmak bile zaman kaybı. İyi de AK Parti Sakarya Milletvekiline ne demeli.
Şimdi burada ismini vermek istemediğim, AK Parti Sakarya Milletvekilinin ilgili kişiyle çektirdiği o fotoğrafta n’oluyor?
Elbette “Demokrasi Meydanı’na” gelene “neden geldin denmez” ama en azından AK Parti Sakarya Milletvekili olarak o şahsa resmen “tavır” koymanız gerekirdi…
Zaten Sakarya’nın en büyük sıkıntısı da bu! Maalesef Sakarya’daki siyasetçiler kime “tavır” koyup kime yakın duracağını bir türlü beceremedi.
Adam Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere önüne gelene “hakaret” eder, buna rağmen senden, benden, ondan, şundan, bundan daha çok itibar görür.
Pek dikkate aldığınızı görmesek de biz bir kez daha, “milletvekilleri bunlara pirim vermemeli” diye küçük bir hatırlatma yapalım…