Türkiye ve dünyanın bir numaralı gündemi seçim sonuçları oldu. Dünden beri nereye gitsek seçim sonuçları konuşuluyor.

Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra doğal olarak da herkes birbirine şu soruyu sormaya başladı; “n’olacak şimdi?”

Nitekim ortaya öyle bir tablo çıktı ki, hani isteyerek, bilerek hatta “formüle” ederek bir sonuç yazsak bundan daha kötüsü olmazdı…

AK Parti “tek başına iktidar” olma çoğunluğuna sahip değil. Yanına üç partiden birini alsa hükümet kurulur.

Ancak bu üç parti de AK Parti ile “koalisyon hükümeti” kurma konusunda daha işin başında kapıları kapattı.

CHP “hayır” dedi. HDP “kesinlikle olmaz” deyip işi bitirdi. MHP desen işi, “bize gelmeyin de ne haliniz varsa görün” demeye getirdi…

Öte yandan CHP ile ikiz kardeşi HDP’nin sandalye sayıları “koalisyon hükümeti” kurmaya yetmiyor.

MHP de ben bu iki partinin arasına girip “üçüncü ortak olmam” deyince bu formül de hayata geçirilemiyor.

Sonuç? Geriye hükümet kurmak adına pek bir ihtimal kalmıyor. Ya “n’olacak şimdi?” Orası hala belli değil…

Aslına bakarsanız CHP, MHP ve HDP’nin bu tutumunu anlamak mümkün değil. İnsana “siz bu seçimlere niye girdiniz” diye sorarlar.

Meydanlarda millete “iktidar olacağız” diye onca vaatte bulundunuz. Alın işte millet de size bu imkânı sundu.

Millet iyi veya kötü, en azından “koalisyon hükümeti” kurup iktidar olma şansını size verdi. Daha ne istiyorsunuz…?

Üstelik CHP, MHP ve HDP olarak millete meydanlardaki vaatleriniz de neredeyse birebir örtüşüyor.

Öyleyse bir araya gelip kurun şu “koalisyon hükümetini” olsun bitsin. Gittiği noktaya kadar devleti yönetin.

Millet AK Parti Hükümeti’nden desteğini çekerek bu yetkiyi CHP, MHP ve HDP’ye verdi. Hadi buyurun. Bu ülkeyi biraz da siz yönetin…

Doğrusu “hükümet” olmaktan kaçan bir muhalefet ilk defa görüyorum. Muhalefet dediğin eninde sonunda “iktidar” olmak için vardır.

Anlaşılan milletin size, “yetki” vereceğine kendiniz bile inanmıyordunuz. Bu yüzden de şimdi mazeretlere sığınıyorsunuz.

Vatandaş “hükümeti” kurma yetkisini muhalefete verdi. Öyleyse “milleti pişman etmeyin.” Yoksa yapılacak ilk erken seçimde millet sizi “pişman” eder, haberiniz olsun...