Cuma günü akşamı şehrimizde yeni faaliyete geçen Ramada Otelde Sakarya Düşünce ve Dayanışma Platformunun söyleşi programına katıldım…
Programın konuşmacı konuğu SETA İstanbul Direktörü Sosyolog ve yazar Fahrettin Altun’du…
Program hayli renkli geçti…
Konuşmacı Fahrettin Altun, Türkiye’de ve Ortadoğu’da yaşanan güncel politik olayları iyi analiz etti…
Türk tipi başkanlık sisteminden de söz eden Sosyolog Altun, iktidar partisinin henüz bu konuda vatandaşın anlayacağı dilden konuyu tam gündeme getirmediğini ima etti…
Türkiye’nin mutlaka yönetimsel erkte güçler ayrılığına gitmesi gerektiğini ifade eden Altun, bu güçler ayrılığının ancak başkanlık sistemiyle olabileceğini söyledi…
Müslüman dünyasında bir zamanlar Avrupa’nın karanlık çağında yaşanan 30 yıllık din savaşlarının aynısının Ortadoğu coğrafyasında mezhepsel savaş olarak 15 yıldır devam ettiğini ve bir 15 yıl daha devam etme olasılığının olduğunu belirtti…
Paralel yapının Türkiye’ye verdiği zararın terör örgütünden fazla olduğunu ve bu insanların ikiyüzlü olduklarından paralelci olduklarının tespitinin zor yapıldığını ifade eden Altun, kesinlikle bu yapıdan kurtulmak gerektiğini ve şu an itibarıyla tamamen temizlenmeseler bile artık eskisi gibi hareket edemediklerini söyledi…
Altun, Türkiye’nin 2002 yılından sonra ekonomik ve dış politikada makas değiştirdiğini, bu değişiklik sonucu devletin kendi yerli politikasını uygulamaya koyduğunu ve Türkiye’nin günü birlik değil uzun vadeli devlet siyaseti geliştirmeye başladığını, siyaset cenahın, yani halkın seçtiklerinin yönetimde etkin olmaya başladığını bürokratik devlet anlayışından sivil devlet anlayışına geçtiğini bunu da mevcut iktidar partisinin gerçekleştirdiğini açıkladı…
‘Yeni Türkiye’ sloganının dünyaya düzen veren ülkeleri de etkilediğini konuşmasında söyleyen Fahrettin Altun’un bu söylemini yorumlayarak gerekirse; “Artık dünyaya şekil veren başta ABD olmak üzere birçok ülke, Türkiye ile ilgili masaya gelen konuları eskiden olduğu gibi 30 saniye ayırmıyor. Bilakis Türkiye’nin verdiği birçok karara evet diyor, özellikle Ortadoğu ve terör konusunda. Bu da gösteriyor ki artık Türkiye kendi inisiyatifini kendisi kullanıyor. Başka ülkelerden icazet almıyor ve onların her dış politikasına evet demiyor” demektir…
Toplantıda bulunan tüm katılımcıların bir ortak görüşünü de burada yazayım…
Devleti katil olmakla suçlayan bir bildiriye imza atan 1128 akademisyenin hainlik yaptıklarında da hem fikir oldular… 
Sağlıcakla kalın…