Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yıl ilk defa başlattığı “merkezi sistemle” sınav uygulaması tam bir fiyaskoyla sonuçlandı.

Nitekim bu yıl ilk defa pilot bölge olarak seçilen Sakarya’da başlayan “merkezi sistemle” sınav uygulaması bir okul müdürünün hatası yüzünden “skandala” dönüştü.

Öğleden sonra yapılması gereken sınavlar Hendek’te bir lise tarafından sabah saatlerinde yapılıp sorular da sosyal medyada yayınlanınca sınavlar “iptal” edildi…

Sakarya “Yenihaber Gazetesi’nin” haberine göre lise 9’uncu sınıfların “matematik” ve “coğrafya” sınavı bütün okullarda öğleden sonra yapılması gerekiyordu.

Ancak Hendek’te bir lisede öğleden sonra yapılması gereken sınavlar sabah saatlerinde yapıldı.

Sabah saatlerinde sınava giren öğrenciler soruların fotoğrafını çekip sosyal medyada da yayınlayınca ortalık karıştı…

İşin ilginç yanı kimse de soruların sosyal medya üzerinden öğrenciler tarafından yayıldığını fark etmedi.

Öğleden sonra yapılması gereken “matematik” ve “coğrafya” sınavları Hendek dışındaki bütün okullarda yapıldı.

Bir yerde yanlışlık olduğu sınava giren öğrencilerin yazılı kâğıtları okununca ortaya çıktı. Bütün okullardan aynı puanlar gelmeye başlayınca “kopya” olduğu anlaşıldı…

Güler misin, ağlar mısın? İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Böyle bir olayı, ihmal, hata gibi ifadelerle geçiştirmek insanın aklıyla “alay” etmekle eş değerdir.

Yahu siz nasıl bir yöneticisiniz? Hiç bir şey bilmiyorsanız “merkezi sistemle” gelen soruların üzerindeki kitapçığa baksanız sınav saatini görürsünüz.

Hadi diyelim okul müdürünün gözünden kaçtı, sınavlarda gözlemci olarak “volta” atan öğretmenlerin gözü nereye bakıyordu…?

Yok, yok! Bunun adı ihmal veya hata değil. Bunun adı resmen; neyse hadi gene adlı adınca söylemeyelim.

Çünkü müdür beyler ve öğretmenler anında alınır. Bütün suç bizim olur da ne müdür ne de öğretmen düşmanlığımız kalır.

Hatta Türkiye’deki Milli Eğitim sistemindeki bozukluk bile bizim üzerimize yıkılıverir, hatta “eğitim düşmanı” bile ilan edilebiliriz…!

Netice itibariyle böyle bir “kopya” rezilliği ancak ve ancak, yıllar geçse de hala daha seyredip güldüğümüz “Hababam Sınıfı’nın” aklına gelirdi.

Gerçi bugün okullarımızda, İnek Şaban, Damat Ferit, Güdük Necmi, Hayta İsmail, Tulum Hayri, Domdom Ali karakterinde öğrenciler azalsa da, yine de hiç eksik olmadı!

Tam tersi öğretmenler içinde “Külyutmazların” çoğaldığını gördükçe, öğrencilerin “merkezi kopya sistemi” ile bizleri tanıştırmasına şaşmamalı…