Güneş nedir bilir misin...?Güneş bütün karanlıkları aydınlatır, onun girdiği hiç bir mekanda katre dahi karanlık kalmaz.Güneş öyle parlak bir ışıltıdır ki, bakamazsın, bakmaya çalıştığında parıltısından gözlerin kamaşır ve daha görmez olursun hiçbir şeyi.

Güneş nedir bilir misin...?

Güneş bütün karanlıkları aydınlatır, onun girdiği hiç bir mekanda katre dahi karanlık kalmaz.

Güneş öyle parlak bir ışıltıdır ki, bakamazsın, bakmaya çalıştığında parıltısından gözlerin kamaşır ve daha görmez olursun hiçbir şeyi.

Güneş öyle bir şeydir ki, onu görünce, her şeyde tüm eşyada onun yansıması görünür.

Güneş bakmasan da, görmesen de, oradadır bilirsin ve içini bir sıcaklık kaplar... Bütün dünyanı da bir ışıma..

Güneş bütün üşümüşleri ısıtır, sıcaktır alabildiğine, sımsıcak kor gibi yaksa da her yanını!... O’nun varlığından alamazsın kendini.. Varlığını düşünmek bile ısıtır seni.

Güneş hayattır.. Karanlık dehlizlerin girdaplarında boğulana.

Güneş, güneştir. Hiçbir şekilde örtülmez, farkındalığı vardır hiçbir şeyi fark edemeyenler için bile.

SANA ben '' GÜNEŞİMMM!...'' demişim.  

Pınar nedir bilir misin...?

Pınar, çölde bütün umutlarını yitirmiş, serap dahi göremeyecek şekilde ruhun karardığı bir anda karşına çıkan, yeniden yaşama umudu sevincidir... Umutlar tazelenir yeniden filizlenir...

Pınar, dağda alabildiğince özgür olup, karşına çıkan sevgilidir, öptüğünde dudaklarında tatlı bir esinti ve tat bırakandır...

Pınar, çöl sıcağından kavrulan, adeta yangın yeri olmuş bedenini, bakir koynuna giriverince hafifleten, serinletendir...

Pınar, koynundan çıkınca .. O anda daha sanki hiç koynuna girmemişçesine hasretin yakıcı rüzgarını her mm’de hissettirendir.. 

Pınar, saftır alabildiğine, temizdir, adeta billur gibidir...

Pınar, bakir dağların yüreğinden çıkıp, yemyeşil vadilerin koynuna akandır delicesine...

Pınar, belki bir uçurumun kenarında yaşlı bir çınarın köklerini gençleştirip uçuruma gitmesine engel olur....

Ve Pınar bazen şırıltısıyla ruhları okşar, bazen de çağıltısıyla nice taşları önünde dize getirir...

SANA ben ''BAKİR DAĞLARIN YEMYEŞİL VADİLERİNDEN AKAN BİLLUR PINARIMMM'' demişim...  

Değerli okurlarım, sizlere yeniden; 2010 yılında bir seher vakti yüreğime esen o güzeller güzeli manevi meltemlerin ısıttığı, güneşlerin yol gösterdiği, bir anda eşime yazdığım, zaman denilen muhteşem ağacın yapraklarından gönlüme düşen sözcük denilen ses görüntüleriyle merhaba demek istedim…

ALLAH C.C. mecazi aşktan, hakiki aşka varanlardan eylesin. Amin

Hayatımızı hep böyle maddi ve manevi güneşler aydınlatsın. Amin

Ruhumuzu ve bedenimizi maddi ve manevi billur pınarlar beslesin. Amin

Şairin, efendimize ithaf ettiği dizelerde dediği gibi; ‘batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın kabzasında bir dirhem de gümüş ben olsaydım.’ Evet batıla karşı bir dirhem gümüş olmak için var gücümüzle, yüreğimizle ve klavyemizle çalışacağız. Fazla söze hacet yok. İnşallah her meselenin üzerine bu inançla gideceğiz. Kimse bizi döndüremez ve yıldıramaz. ALLAH C.C. cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Amin

 

                                                                                          05/09/2012 Sakarya