Temmuz ayından bugüne farklı okullardan yaklaşık 20 kişilik liseli öğrencilerden oluşan bir grupla Mehmet Akif Ersoy hakkında yazılmış kitaplar okuyoruz.
Bu proje kapsamında her ay bir araya gelerek kitapların kritiğini yapıyor ve bir sonraki aya kadar yapmamız gerekenleri konuşuyoruz.
Mehmet Akif Okuma Grupları 20 ilde devam ediyor. Projenin en tepesinde eskimez bakanlarımızdan Prof. Dr. Sami Güçlü hocamız var.
Okumalara başladığımızda öğrencilerimiz Mehmet Akif hakkında yazılan kitapları okuyarak sadece kritiğini yapacaklarını sanıyordu. Ama biz onlardan Akif’ten etkilendikleri konuları kendi ifadeleri ile kaleme almalarını yani Mehmet Akif’in etkilendikleri bir yönünü kendi cümleleri ile anlatmalarını istedik.
Proje kapsamında geçen hafta 3 günlüğüne Kastamonu’da panellerle katıldık. 3 günde 48 üniversite ve lise öğrencisi panelist 12 ayrı panel programına katıldı. Açılış paneline Prof. Dr. Sami Güçlü’nün yanı sıra TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MEB Bakan Yardımcısı Orhan Erdem ile Milletvekilleri, Vali, Rektör, İl Milli eğitim Müdürü vb gibi protokol de katıldı. 
Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Mehmet Akif Anma Günleri etkinliğine bizim dışımızda 9 il daha katıldı.
Bütün protokol ve katılımcılar, liseli öğrencilerin dilinden Mehmet Akif’in eğitim hayatı, etkilendiği şahsiyetler, 1920 sonrası mücadelesi, Mısır yılları, sanatı ve şiiri gibi konuları büyük bir hayranlıkla dinlediler.
Kastamonu’daki panellerin bir tanesinin sonunda benim de değerlendirme konuşmamda ifade ettiğim gibi; 6 ay önce Mehmet Akif deyince aklına, bayrak şairi, vatan şairi, istiklal şairi, Asımın Nesli, İstiklal Marşı'ndan kazandığı ödülü almadı gibi klişe ifadelerin dışında çok da cümle kuramayan öğrencilerimiz bugün Akif’in sadece bir özelliği üzerinden yarım saate yakın konuşmalar yapabiliyor.
Öğrencilerimizin bugünlere gelmelerinde çok emeği olan her türlü imkanları ile bizlere yardımcı olan projeyi yakından takip eden Sakarya İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mevlüt Kuntoğlu’na, İl Milli Eğittim Şube Müdürlerimiz M. Salih Güvendi ve Yüksel Hamzaoğlu’na, fedakar öğretmen arkadaşlarım Cahit Öner ve Canan Borlukçu hocalarıma ve tabi ki ilk günden bugüne okumalara ara vermeden devam eden birbirinden değerli sevgili öğrenci kardeşlerime ayrıca teşekkür ediyorum.
Hayatı yoksulluk, yalnızlık, sıkıntı ve yokluk ile geçen Mehmet Akif’in genç vatan evlatları olmasaydı naaşı bile sahipsiz kalacaktı. Bizler Asımın Nesli olsun istediğimiz gençlere Akifçe bir yaşam diliyoruz. Prensiplerine bağlı, kuvvetli bir iman ve genel kültür, ve asla duruşundan taviz vermeyen sağlam bir karakter sahibi olsunlar istiyoruz.
İstiyoruz ki gençlerimiz Akif gibi doğruya doğru eğriye eğri desinler. Akif’in şu dizeleri aslında nasıl bir gençlik hayal ediyoruz çok iyi özetliyor;
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; 
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. 
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ... 
-Boğamazsın ki! 
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım. 
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; 
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. 
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; 
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! 

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? 
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! 
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, 
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! 

Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım. 
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! 
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... 
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?