Her ramazan geldiğinde, Ramazan bizi değiştirir umudu ile oruca başlıyoruz…
Ancak bizi Ramazan değiştireceğine, biz Ramazanı değiştiriyoruz…
Allah kimseyi aç bırakmasın…
Zaten orucun amaçlarından bir tanesi de açlığın ne olduğunu anlamaktır…
Öyle sofralar kuruluyor ki, bir kuş sütü eksik…
Sonra israf…
Kimseyi yermek için yazmıyorum…
Kendim de dahil iftar sofralarında ki çeşitlilik mutlaka berekettir…
Lakin kim ne yediğini sosyal medyada pazarlamak zorunda mı?
Bakıyorum da insanlar birbirlerine nazire yaparcasına iftar sofralarını ya da sahur sofralarını fotoğraflayarak “benim sofram senin sofrandan daha zengin” havasına giriliyor…
Ramazan ayını eğlence ve şatafat ayına dönüştürmeye hakkımız yok…
İşin havasında mıyız, yoksa sevabında mı?
Bir de iftara gidip, gittiği iftarın sofralarını değerlendirenler oluyor…
Ben gitmedim ama Ramazan ayında Kabe’ye gidip orada iftar ve sahur yapanların anlattıklarına göre; Kabe’de iftar ve sahurda sadece zemzem, hurma ve bir tane de katık yenirmiş…
Biz ne yapıyoruz panayır gibi iftarlar düzenliyoruz…
Müslümanlar sadece ertesi günkü ibadetlerine güç olsun diye karınlarını doyurur…
Söylemek istemiyorum ama…
Maalesef iş ve siyaset dünyamız zaman zaman Ramazanın bereketine aldanarak yeme içme konusunda iftar ve sahurları bazen israf sofralarına dönüştürüyor…
Beş yıldızlı mekanlarda lüks iftarlar Ramazan ayının idrakine insanı vardırmaz…
Tam tersine…
Farklı gelir grupları iftarda aynı sofrada buluşursa bu ayın bereketi ve gerçekliği anlaşılır…
Mütevazı sofralardan vazgeçmemeliyiz…
Sosyal grupları değişik insanlar aynı tastan yediklerinde Müslümanların birlik ve beraberliği artar…
Ramazan ayında sınıfsal ayrıştırmadan uzak durmalı…
Sadece ramazan ayında değil, Müslümanlar sınıfsal ayırıma girmemelidir…
Hasılı kelam…
Lüks iftar sofralarında yediğin(m)iz afiyet ve şifa olsun ama özçekim yaparak sosyal medyada tur atmayalım…
Çünkü Ramazan ayına yakışmıyor…
Sağlıcakla kalın…