Dikkat ediyorum, Zeki Toçoğlu ismi Başbakan tarafından Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklandığından beri eleştiri bombardımanına tutuluyor.Muhalefetin adaylarından tutun da ismi henüz kesinleşmemiş aday adaylarına varıncaya kadar önüne

Dikkat ediyorum, Zeki Toçoğlu ismi Başbakan tarafından Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklandığından beri eleştiri bombardımanına tutuluyor.

Muhalefetin adaylarından tutun da ismi henüz kesinleşmemiş aday adaylarına varıncaya kadar önüne gelen Zeki Toçoğlu’nu hedef gösteriyor.

Üstelik muhalefetin bir ilçe belediye başkan adayı veya aynı partinin ilçe başkanına kadar herkes diline Zeki Toçoğlu’nu dolamış.

Eleştiri konuları da Zeki Toçoğlu’nun sarf ettiği bazı ifadeler cımbızla alınıp muhalefet edilmeye çalışılıyor…

Tabi Zeki Toçoğlu’nu eleştirenler sadece muhalefet değil. Sakarya’da ki medya mensupları da eleştiri noktasında kusur kalmıyor.

Özellikle Zeki Toçoğlu’nun Haber Türk ekranlarında Balçiçek İlter’in konuğu olduğu programda söyledikleri hala daha tartışılıyor.

Özellikle beyaz yakalılar, orta hasarlı binalar ve yerel basın ile ilgili sözleri muhalefetin birleştiği konular oldu…

Yanlış anlaşılmasın Zeki Toçoğlu ile ilgili yapılan eleştirilerin hiç birine katılmadığımı falan söylemiyorum.

Tam tersi Zeki Toçoğlu’nun özellikle Haber Türk ekranlarında Balçiçek İlter’in karşısında ele aldığı konularda benim de eleştirdiğim taraflar oldu.

Ama muhalefetin sırf Zeki Toçoğlu’nu eleştirmek adına söylediklerine veya söyleyeceklerine takılıp kalmasının doğru olmadığını söylemek istiyorum…

Bir kere muhalefet bu takıntısından en kısa zamanda vazgeçmeli. Aksi halde muhalefet bu şehirde “gündem” falan belirleyemez.

Tam tersi “gündemi” belirleyen isim Zeki Toçoğlu olur ve muhalefet de Toçoğlu’na “laf yetiştirmekten” öteye gidemez.

Bence muhalefet Zeki Toçoğlu’na “laf yetiştirmeyi” bırakıp, eleştiri getirdikleri konuda “kendi projelerini de” ortaya koymalıdır…

Ne hikmetse genel ve yerel muhalefet her daim aynı hataya düşer. İktidardaki ismin yaptıklarını değil de söylediklerini eleştirir.

Bunu bilen akıllı siyasetçi de, Zeki Toçoğlu örneğinde olduğu gibi programda çıkar “bir iki laf” eder, muhalefet de peşine takılır.

Sonra da günlerce edilen bu “iki lafın” muhabbeti yapılır; “böyle söyledi, şunu dedi, öyle olur mu?” diye…

Bu işin en kolay tarafıdır. Şayet bundaki amaç medyada yer bulmaksa bu sayede “amaç hasıl olmuş” demektir.

Bir iki haberle medyada kendinize yer bulursunuz ama asıl “aslan payı” her zaman eleştirdiğiniz kişinin olur.

Bu kısır döngü içinde şayet varsa yapacaklarınız ve özellikle de projeleriniz güme gider ve 5 yılda bir ayağınıza gelen fırsatı da tepmiş olursunuz.

 

Seçim kampanyası süresi içinde Zeki Toçoğlu çıkıp konuşsa da biz de biraz “laf ebeliği” yapsak diye bekler durusunuz. Benden hatırlatması…