Her kampanya döneminde biz yazmaya bıktık ama yetkililerin ilgililerin herhangi bir işlem yapmaya niyeti yok.

Dahası kimsenin “yahu çevreye zarar veriyorsun, üstelik insanlar rahatsız oluyor” diye bir derdi de bulunmuyor.

Haliyle olanda her zaman olduğu gibi vatandaşa oluyor. Kampanya dönemi günlerce, haftalarca hatta aylarca vatandaşa “eziyet” oluyor…

Neden bahsettiğimi hemen anlamışsınızdır. Bu şehri ise, dumana ve hatta kuruma boğan tek bir fabrika var.

Gerçi saymaya kalksak adedi çoğaltırız ama bu konuda “Adapazarı Şeker Fabrikası” her daim sıralamanın en önünde yer alır.

Özellikle sabahın erken saatlerinde, kimse görmeden etrafa saldığı duman ve hiç eksik olmayan kokusuyla “Adapazarı Şeker Fabrikası’nın” eline kimse su dökemez…

Malum “Adapazarı Şeker Fabrikası’nı” Ülker Grubu aldı. Bu alışverişin ardından ”Adapazarı Şeker Fabrikası’nın” uzun süre çalıştırılmayacağını düşünmüştüm.

Bugünde aynı görüşteyim.Nitekim Adapazarı’nın tam göbeğinde ve mahalle arasında kalan böyle devasa bir fabrikanın rantabl çalışması fiziken mümkün değil.

Bu fabrikaya değil Ülker Grubu kim gelirse gelsin “tek kuruş” yatırım yapmaz. Mevcut haliyle kullanabildiği kadar kullanır, koca şehri de rahatsız eder…

Kimse kusura bakmasın. Birileri “son kullanma tarihi geçmiş” böyle bir fabrikada üretim yapacak diye kimseye kirli bir hava solutamazsınız.

Hiç kimse sizin gece geç saatlerde ve sabahın erken vaktinde dışarıya saldığınız dumanlı havayı ciğerlerine çekmek zorunda değil.

Dahası kimseyi de günün her saati şehrin dört bir yanından hissedilen “küspe” kokusuna katlanmak zorunda bırakamazsınız…

Daha önceki yazılarımda da gündeme getirmiştim. Ülker Grubu şehir içinde kalan “Adapazarı Şeker Fabrikası’nı” başka bir alana taşımalı.

Fabrika arsalarını da nasıl değerlendirirse değerlendirsin. İster “Ağaoğlu’na” satsın isterse fabrika dışında kendi değerlendirsin. Bu halinden daha iyi olur.

Yeter ki Adapazarı’nda yaşayan insanlar “Adapazarı Şeker Fabrikası’nın” çevreye verdiği bu zarardan kurtulsun…

Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir fabrikaya şehrin tamda göbeğinde çalışma izni verilmez. Anında kapatılır.

Ancak mevzu Sakarya olunca kimsenin sesi çıkmaz. Tam tersi etrafa saldığı “küspe” kokusu, dumanı, isi, püsürü görmezden gelinir.

Kimsenin insanları“küspe kokan şehir”içinde yaşatmaya hakkı yok. Bunun için şehrin idarecileri acilen önlem almalı. Pek sanmıyorum ya…