Şu şehirde başıboş dolaşan sokak köpekleri mevzusu bir hayli karışık! Atsan atamıyorsun, satsan satamıyorsun.

Haklarında çıkartılan öyle kanunlar var ki, yanlışlıkla “hoşt” desen başın belaya girer. Hem de öyle böyle değil.

Aldığın para cezasıyla yırtsan iyi! İşin içinde birde “hapis”cezası var ki, “hoşt” dediğine de diyeceğine de pişman olursun…

Yanlış anlaşılmasın, sokakta başıboş dolaşan köpeklerin toplanıp bir yerde “itlaf” edilmesini bizde istemeyiz.

Elbette çevremizde bulunan bu sokak köpekleriyle yaşamaya alışmalıyız. Ancak onların bizlerle yaşamaya alıştığını da söylemek mümkün değil.

Zira zaman zaman bu köpeklerin yolda yürüyen birilerinin başına bela olduğunu da görmezden gelemeyiz…

Buyurun, geçtiğimiz günlerde Çark Caddesi’nde buna benzer bir olay gerçekleşti. Bir sokak köpeği vatandaşa saldırdı.

Bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedilen görüntülerde sokak köpeği yoldan bisikleti ile geçen bir vatandaşa saldırdı.

Başlangıçta “dişini göstermeyen” sokak köpeği yanından geçen bisikletli bir vatandaşa saldırıp paşasından kaptığı gibi yere indirdi…

Maalesef özellikle Çark Caddesi’nde kümelenen köpeklerin bu tür saldırıları ne ilk ne de son olacak. İllakibirilerinin canıyanmaya devam edecektir.

Nitekim sokak köpeklerinin bu kadar çok himaye gördüğü bir yerde insanlar bir tarafından daha çok “dişlenir.”

Sonrada köpeğin “aşılı” olup olmadığına bakmaksızın göbeğimizden “iğne” yemek için hastane hastane dolaşırız…

Kaldı ki, Çark Caddesi gibi Adapazarı’nın sözüm ona “vitrini” ve en kalabalık yerinde bu saldırılar sıklıkla oluyorsa vay halimize.

Artık şehrin arka mahallelerindeki sokaklarda köpekler nasıl bir “terör” estiriyor düşünmek bile istemiyorum.

Maazallah insanı tenhada kıstırdılar mı, bazı bölgelerde onarılması imkânsız hasarlar bırakırlarda vatandaş yaşamaya utanır…

Anladık, belediyelerin sokak köpekleri konusunda yapabildikleri belli. Yakala, besle, “aşısını”yap, kısırlaştır, temizle, sal.

Ya sonra? Sonrası vatandaşa kalmış. Ya kendinizi kollayacaksınız ya da “hoşt” diyeceğiniz köpeğin “küpeli” olup olmadığına bakacaksınız.

Sizin anlayacağınız sokakta“köpeklerin insafına kaldık.”Bir taraflarımızı “dişleyip” koparmadıkları müddetçe sorun yok…