Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Son birkaç haftadır “PKK” terör örgütü asker ve polisimize hain saldırılarda bulunuyor. Asker ve polisimiz alçakça “şehit” ediliyor.

İşte tamda böyle bir ortamda bize düşen görev “şehit” olan asker ve polislerimizin ana ve babalarının acılarına ortak olmaktır.

Zira onlar bu vatan için “şehit” olan evlatlarının acılarını yüreklerinde taşırken bizler “festivaldi, sanat akşamıydı” gibi şeylerle uğraşamayız…

Daha önce bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Özellikle belediyelerin ve diğer kuruluşların her türlü organizasyonları “iptal” etmeleri gerektiğini belirtmiştim.

Maalesef bu çağrımızdan sonra kimlerin ne kadar “duyarlı” olduğunu gördük. Biz yazdık, dönüp yine biz okuduk.

Bu kadar hassas bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde kısmi “iptaller” yerine organizasyonların tümünü “iptal” etseydiniz, her halde “kıyamet” kopmazdı…

Kimse kusura bakmasın. Ülke “şehit” haberleriyle sarsılırken, “analar” ve “babalar” ağlarken, siz bir takım organizasyonlara devam edemezsiniz.

Göstermelik birtakım “iptaller” ile organizasyonlara devam etmek, “şehit analarının” acılarını hafifletmez. Tam tersi “canlarını” daha da yakarsınız.

Merak ediyorum; sizin çocuğunuz “şehit” olmuş olsa hala o organizasyonları yapar mıydınız? Cevap; “hık, mık” değil mi…?

Önümüzde hangi belediye ve kuruluşun ne “festivali” veya hangi organizasyon var tam olarak bilmiyorum.

Ancak “sosyal medya” üzerinden halen, “Kırkpınar Sanat Akşamları” adı altında bir organizasyonun duyurusunun yapıldığını “hayretle” görüyorum.

Geçen yılda yapılan bu etkinlik bir ay sürmüş ve her hafta bir sanatçı sahne alarak, Teoman, Mustafa Ceceli, Ferhat Göçer gibi isimler konsere gelmişti…

“Sosyal medya” üzerinden yapılan çağrılardan anlaşılan o ki; “Kırkpınar Sanat Akşamlarını” organize edenlerin bu ülkede her gün “şehit” verildiğinden haberleri yok.

Ya da onların “şehitmiş, terörmüş, PKK’ymış” böyle bir derdi yok. “Şehit” anaları ağlarken olacak iş mi bu?

“Vicdanınız” nereye girdi? Bu kadar acı ve “gözyaşı” varken içiniz nasıl rahat edecek? Kalbiniz bu kadar mı “taş” bağladı…?
    İnşallah “Kırkpınar Sanat Akşamları” organizasyonluğuna soyunanlar ülkenin içinde bulunduğu bu şartları dikkate alırlarda yanlıştan dönerler.

Şayet sizin için “şehitlerimiz” ve onların acılı aileleri herhangi bir şey ifade etmiyorsa, zaten bu yazıyı dikkate bile almayın. Gülüp geçin.

Hatta “Kırkpınar Sanat Akşamları’nda Selahattin Demirtaş’a da sahne verin” tam olsun. Ne de olsa “sesi güzel.” Eh iyi de “saz” çalıyor. Size de böylesi yakışır zaten…