Dün Ege’de 6,3 büyüklüğünde bir deprem oldu. Ülkemizde birçok ilde hissedilen depremde çok şükür kimsenin burnu kanamadı.
Ancak Yunanistan’ın “Midilli Adası” yaşanan depremden en çok etkilenen yer oldu. Bazı binalar yıkıldı.
Uzmanların “iki atom bombası gücüne eş değer” gördüğü deprem Yunanistan’da bir kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu…
Ege Denizi’nde yaşanan bu depremin ardından konunun çok daha ciddi anlamda gündemde kalacağını tahmin ederken tam tersi oldu.
Üstelik her deprem sonrası “sözüm ona” bazı deprem uzmanları çıkıp “felaket tellallığı” yapmasına rağmen yeterince gündem olmadı.
Gazete sayfalarında kıyıya köşeye sıkıştırılmış birkaç sütunluk haber dışında televizyonlar da deprem haberini geçiştirdi…
Medya böyle de vatandaş farksız mı? Adapazarı gibi “1999 depreminde” çok canı yanmış bir il olmamıza rağmen bizim bile umurumuzda olmadı.
Öyle ki sokaktaki vatandaş Ege Denizi’nde 6,3 büyüklüğünde bir depremin olduğunu ve buralardan da hissedildiğini fark etmedi bile.
Şehirde bırakın “panik” havasını, telaşlanıp kendisini sokağa atan bile olmadı. Aksine olay geçiştirilip “espri” konusu oldu…
Aslına bakarsanız en fazla endişelenmesi gerekenler biziz. “17 Ağustos” gibi bir felaket yaşadık.
Eskilerin “Adapazarı’nda her on yılda bir deprem olur” ifadesine bakarsak, 7-8 yıllık bir gecikme söz konusu.
Kaldı ki uzmanlar “İstanbul Depremi” konusunda uyarılar yapıp, bu depremden İstanbul başta olmak üzere en fazla Adapazarı’nın etkileneceğini söylüyor ama nafile...
Aynı duyarsızlık ve ilgisizlik başta belediyeler olmak üzere “AFAD” ve “Kızılay” gibi kuruluşların da pek umurunda olmadı.
Çıkıp ne bir belediye, ne “AFAD”, ne de “Kızılay”, Ege’de yaşanan deprem sonrası tek kelimelik bir açıklama yapmadı.
Diğer iller bir yana, “asrın felaketini” yaşayan Sakarya’daki belediyelerin, “AFAD” ve “Kızılay’ın” deprem konusunda sessiz kalması anlaşılır gibi değil…
Öyle ya, etrafımız “beşik” gibi sallanıyor ama bu bazılarına “ninni” gibi geliyor. Nerede bu belediyeler? Nerede “AFAD” ve “Kızılay?”
Belediyeler için “kentsel dönüşüm” konusunu gündeme getirip durumun aciliyetini ve önemimi anlatmak adına bundan daha iyi bir fırsat olur mu? Neden sessizsiniz?
“AFAD” ve “Kızılay” yalancıktan da olsa depreme hazırlıklı olunduğu konusunda milleti neden bilgilendirmez? Neden mi? “Kimsenin umurunda değil” de ondan…