Son günlerde özellikle “terörle mücadele” konusunda “muhalefet” adına çok “seviyesiz” ve “alçakça” bir siyaset yapılıyor.

Maalesef Türkiye “terörle mücadele” noktasında çokta başarılı operasyonlar yaptıkça bu “seviyesiz” ve “alçakça” siyasettin de dozu artıyor.

Öyle ki, iş artık Türkiye’nin iç ve dış güvenliği konusunda “teröristlere” arka çıkmaya kadar vardı…

Düşüne biliyor musunuz? Türkiye’nin ana muhalefeti “teröristleri” öyle veya böyle “neden öldürüyorsunuz” diye garip açıklamalar yapıyor!

“SİHA’ların” neden “teröristlere” karşı kullanıldığını sorguluyor. Üstelik bunu yaparken de kendi devletini ve güvenlik güçlerini suçluyor.

Böyle muhalefet mi olur? Hükümeti eleştirecek birçok konu varken Türkiye’nin “ulusal güvenliğini” eleştirmek de n’oluyor…?

Buyurun CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir televizyon programına çıkmış, “SİHA’lar neden teröristleri öldürüyor” diye dert yanıyor.

Neymiş efendim, onlar “piknik” yapıyormuş, yanlarında “silah” bile yokmuş, “SİHA’lar” onları neden vurmuş?

 Dahası “terör örgütüne” destek olabilirlermiş ama yanlarında silah olması lazımmış. Silah da yokmuş neden öldürülmüş…

Yahu bunları söyleyen Türkiye’nin büyümesinden “terörle mücadelesinden” rahatsız olan ülkeler olsa anlayacağım.

Ancak bunu Türkiye’nin ana muhalefetinin genel başkanının söylemesi insanın kanına dokunuyor.

Bunların ya söylediklerini kulakları duymuyor ya da Türkiye’nin “terörle mücadele” etmesi ana muhalefeti gerçekten rahatsız ediyor…

Kimse kusura bakmasın! “Teröristler” yıllarca “karakol” basıp yatağında uyuyan askerlerimizi katlederken “ellerinde silah var mı yok mu” diye o “hainler” bakmadı.

Haince alçakça askerlerimizi, polisimizi gördükleri yerde “şehit” etti. Hatta çoluğunun çocuğunu gözü önünde silahsız yakalayıp “şehit” etmekten kaçınmadılar.

O zaman neden sesiniz çıkmadı? “Teröristlere” neden; “silahsız askerleri öldürüyorsunuz” diye tepki göstermediniz de tam tersi sahip çıktınız…?

“Terörist, teröristtir.” Görüldükleri yerde de gereği yapılır. Yapılmalıdır da. Zaten “terörle mücadele” dediğin de böyle olur.

Eğer canları “piknik” yapmak istiyorsa bunun yolu bellidir. Silahlarını gömüp güvenlik güçlerine teslim olurlar o zaman belki “piknik” yapmayı hak ederler.

Hatta belki o zaman “Kılıçdaroğlu’na piknik daveti” de yapıp hep birlikte olurlar! Bak işte o zaman “SİHA’lar” kimseyi rahatsız etmez…