CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her ifadesi sosyal medyaya malzeme konusu oluyordu.Ama son zamanlarda Kılıçdaroğlu sosyal medyanın diline her zamankinden daha fazlaca düşmeye başladı.Hele son olarak “dindar vatandaşlara” seslenişi var ki evlere ş
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun her ifadesi sosyal medyaya malzeme konusu oluyordu.
Ama son zamanlarda Kılıçdaroğlu sosyal medyanın diline her zamankinden daha fazlaca düşmeye başladı.
Hele son olarak “dindar vatandaşlara” seslenişi var ki evlere şenlik. Öyle şeyler söyledi ki sosyal medyada bir anda “hit” oldu…
Uzaktan yakından sosyal medya ile alakanız var ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasını okumuşsunuzdur.
Pek mümkün değil ama ben yine de bu açıklamanın gözünüzden kaçmış olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun “dindar vatandaşlara” hitaben yaptığı ve anında sosyal medyaya düşen o konuşması…;
“Dindar yurttaşlarıma sesleniyorum. Düne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verdiniz.
Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim.
Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun öyle sandığa gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz…”
Başkası ne düşünür bilemem ama ben Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının hiç de samimi olmadığını söyleyebilirim. Neden mi…?
Bir kere Kılıçdaroğlu “dindar yurttaşlarına” hitaben yaptığı “Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz” ifadesi için önce dönüp kendi adaylarına bakacak.
Her halde, Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sarıgül ile ilgili, “yolsuzluk dosyalarının” kendi raflarında durduğunu unuttu.
Sanki Sarıgül’ün, kaçak 7 kata ruhsat için Şişli Belediyesi Başkan Vekili R. A’nın, iş sahibinin yakını Çetin Uğurlu’dan 2001 tarihinde 300 bin dolar aldığı konuşulmuyor.
27 Aralık’ta da ruhsat verilip, Sarıgül ile bir inşaat firması sahibinin tanışmasına aracılık ettiği ileri sürülen kişi, aynı gün R.A’dan 250 bin dolar falan almadı.
Ve bütün bunlar Emniyet’teki ifadelere geçmeyip, bu parayı teknik işlerden sorumlu başkan yardımcısı O.A’ya teslim etmesi hiç yaşanmadı…
Bütün bu yaşanan olaylar karşısında Sayın Kılıçdaroğlu’na sormak lazım; “Sarıgül’e oy verince, kul hakkı yiyene ortak olmuş sayılmaz mı?”
Yoksa Sarıgül’ün halen rafınızda duran “yolsuzluk dosyalarını” birilerine “okutup üfleterek” akladınız mı?
En önemlisi de, Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıgül’ü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterirken “kul hakkı yiyene” bizzat kendisi ortak olmadı mı?
Bu sorular cevap bulmadan, Kılıçdaroğlu’nun; “Kul hakkı yiyene oy verirseniz siz de ortak olursunuz” şeklinde “fetva” vermeye kalkması, abesle iştigaldir.
Anlaşılan “seçimle” iktidar olamayacağını anlayan “Kılıçdaroğlu, hoca efendi” olup bir de bu yolu denemeyi düşünüyor…
Next